Evliliğe giden yol keyifli ve heyecanlı olduğu kadar bazen de stresli ve sıkıntılı geçebilir. Peki, sen sorunlarla nasıl baş edeceğini biliyor musun? Çiftlerin yaşadığı ortak sorunlar ve bunların çözümleri ile ilgili olarak psikolog Çiğdem Soykan ile görüştük. İşte sana evlilik sürecinde yaşayabileceğin sorunlar için basit ama önemli tüyolar...
Evlilik Sürecinde Yaşanan Sorunlar ve Nişanlılık Dönemi Sorunları
Flört dönemi birçok çift tarafından mutlu ve heyecanlı bir süreçtir. Birlikteliklerini evlilik ile taçlandırmaya karar verdiklerinde, özellikle de nişanlılık sürecinde çoğu çift için durum biraz değişmeye başlar. Heyecana ek olarak stres, telaş ve korku da hayatlarına girer.
Eğer senin de “evlendiğimizde nasıl olacak?”, “Eşimle sorunlarımızı nasıl çözebiliriz?” şeklinde soruların varsa ve küçük problemler büyük anlaşmazlıklar getiriyorsa, bunun nişanlılık dönemi psikolojisine sahipken normal olduğunu söyleyelim. Unutma, hemen hemen her çift bu süreçten geçiyor.
Bu arada sana küçük de bir dip not vermek istiyorum: Psikolog Çiğdem Soykan ile konuşmamız esnasında çok ilginç bulduğum bir şeyden söz etti: Bu da çiftlerin hiçbir zaman tam olarak evliliğe hazır olmayacakları gerçeği! Aslında üzerinde biraz düşünüldüğünde ne kadar da haklı, öyle değil mi? Sonuçta hiç bilmediğin bir sürece kendini ne kadar hazırlayabilirsin ki!
O yüzden nişanlıyken yaşanan sorunlar nedeniyle “acaba evliliğe hazır mıyım?” diye düşünmene gerek yok, bu senin yaşayarak deneyimlemen gereken bir durum. Ama dilersen senden önce evlenen deneyimli çiftlerden tavsiyeler alabilmek için makalemize de göz atabilirsin.
Evlilik sürecinin en büyük düşmanı stres ve anlaşmazlık… Stresin en güzel heyecanınızın arasına sinsice gizlenmiş, pusuda beklediğini bilirken huzursuz olmanız çok normal. Aile baskısı, evlilik korkusu, hazırlık sürecinde yaşanan sıkıntılar da seni tamamen stresin ağına düşürebilir.
Düğün hazırlıkları esnasında eşinle yaşadığın fikir ayrılıkları da büyük anlaşmazlıklara dönüşüp stresli ve buhranlı bir süreç geçirmene neden olabilir. İlk olarak bu yola çift olarak girdiğinizi ve sorunlardan da çift olarak kurtulmanız gerektiğini unutmamalısın. Mutlu bir şekilde yürümeye başladığınız yolun pürüzlü noktalarında takılıp düşmemek, düşseniz de kalkabilmek ikinizin elinde.
İşte Çiğdem Soykan’ın evliliğe adım atma süreciyle ilgili fikirler ve önerileri…
İlk sorumuz genç çiftlerin en çok merak ettiği konulardan biriyle ilgili. Bir ilişkide hangi noktada insanlar evliliği düşünmeye başlıyor?
O noktaya çiftler kendileri geliyorlar, yani evlenmek için birbirlerinin uygun adaylar olduklarını fark ediyorlar. Tanışma ve ilişki sürecinde karşılıklı sevgi, saygı ve açık iletişim isteği varsa ve birlikte yaşamanın nasıl bir şey olacağına dair bir endişe taşımıyorlarsa bu çiftler genellikle evleniyorlar.
İlişkide evlilik kararı verildikten sonra en önemli şey aileler ile ilişkilerin düzenlenmesi. Evlilik öncesi aile sorunları doğru düzenlenmeyen ilişkilerin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Bilinmesi gereken bir diğer önemli konu da, ne olursa olsun evlilik süresinde çiftlerin evliliğe tam olarak hazır olamayacakları.
Düğün hazırlık sürecinde aileler arasında da sinirler gerilebilir. Bunun için şu yazımıza göz atmanızda fayda var: Düğün Öncesi Aileler Arasında Yaşanabilecek Sorunlar Nasıl Çözülür?

Evlilik öncesi müstakbel eşinle kafa kafaya verip konuşmanızı önerdiğimiz konuları şu yazımızda sıraladık: Evlenmeden Önce Sevgilinle Mutlaka Konuşman Gereken 7 Konu
Evliliğe hazır olmak diye bir şey yok mu yani?
Hayır yok. Çünkü evlenmeden önceki hayat ile evlendikten sonraki hayat bambaşka. Evlilik öncesi dönemde sorumluluklar daha az. Evlendikten sonra finansal sorumluluklar, birbirlerinin aile bireylerine karşı sorumluluklar hatta ileride çocukların sorumluluğu gibi yeni kavramlar çiftin hayatına giriyor. Dolayısıyla, evlenip birlikte yaşamak tamamen yeni bir şey. Bazı sorumluluklar ancak birlikte yaşamaya başladıktan sonra paylaşılıyor.
Bu yüzden bazı çiftler evlendikten sonra hayal kırıklığı yaşayabilir. Bize danışan çiftlerden bazıları evlendikten sonraki ilk senelerinde çok zorlandıklarını, evlilikle birlikte her şeyin çok güzel olacağını beklediklerini ancak karşılaştıkları zorlukların onları hayal kırıklığına uğrattığını söylüyorlar. Aslında böyle olması çok doğal. Evliliğin ilk yılı son derece zordur.

Bu önerilere de kulak verin: Evlenip Eşyalarını Birleştirmeye Çalışanlara 7 Öneri
Nişan Atmak Çözüm Değil: Evlilik Öncesi Stresle Nasıl Baş Edilir?
Peki, çiftler evlilik sürecinde yaşanan sorunlar ile nasıl baş etmeliler? Nişanlıyken yapılması gerekenler nelerdir?
Bu sorunlara yönelik nişanlıyken neler yapılır sorusu için temel olarak çiftlere tavsiye ettiğimiz şey, ayrılmak nişan atmak yerine birbirlerini anlamaya çalışmaları, iletişimlerini etkili bir şekilde tutmaları ve çaba göstermeleri. Burada sihirli değnek aslında iletişim.
Etkin iletişimi sağlamak için, birbirinize istek ve arzularınızı açık ve net bir şekilde söylemelisiniz. Evlilikte de ilk senenin işleri genellikle budur; herkes birbirinin sınırlarını algılamaya ve bu sınırlara saygı göstermeyi öğrenmeye çalışır.
Aileler Nedeniyle Nişanlılık Döneminde Soğukluk Yaşanabiliyor
Belli bir yaşın üzerindeki çiftler evlilik konusunda ailelerden baskı görüyorlar. Evlilik öncesi, özellikle de nişanlılık döneminde ailelerle ilgili sorunlar yaşamamak için aileler nereye kadar söz hakkına sahip olmalılar?
Geleneksel bir toplum yapımız var. Bu bakımdan, aile onayının evliliğe katkısı pozitiftir. Aile onayının olmadığı evlilikler çok yıpranıyor, çiftler özellikle de nişanlıyken soğukluk yaşayabiliyor bu nedenle. Yine de bu karar, eğer aileden bağımsız yaşayabiliyorsanız, aileyi reddetmeden kendi başınıza vermeniz gereken bir karardır.
Kişi kendisine “Ben bu kişiyle hayat boyu yol arkadaşlığı yapabilecek miyim?” sorusunu sormalı. Çünkü evlilik ciddi bir ekip işidir. “Bu ekibi bu kişiyle mi kurmak istiyorum?” kararını kişi kendisi vermelidir.
Toplumsal Baskı Nişanlılıkta Yakınlaşmayı Zorlaştırıyor
Bu konudaki kültürel normlar eskisi kadar katı olmamakla birlikte, evlenmeden beraber yaşamak ülkemizde büyük şehirler dışında çok yaygın değil. Bu konuda karşılaşılan toplumsal problemler ilişkiye negatif olarak yansıyabiliyor. Türk nüfusunun çok büyük bir kesimi için birlikte yaşamak zaten mümkün değil.
Bu yüzden ben kültürel normların çok dışına çıkılmasını önermiyorum. Tabii bir de, evlilikte beraber yaşamaktan farklı olarak yapılan bir bağlılık anlaşması var. Bu anlaşma biriyle gerçek ve uzun süreli bir bağ kurmak anlamına geliyor. Düğün hazırlıkları sırasında fikir ayrılıkları ile nasıl baş edildiğine göre ileride çıkabilecek sorunlarda nasıl birlikte yol alabileceği için ipucu edinilebilir.

Evlilik sürecinde maddi konularda sorun yaşamamak için resmi bir sözleşme imzalamayı düşünebilirsiniz. Bunun için şu yazımıza göz atabilirsiniz: Tüm Detaylarıyla Mal Ayrılığı / Evlilik Sözleşmesi Nedir?
Düğün Stresi Nasıl Atılır?
Peki evliliğe hazırlık sürecine geri dönelim, evlilik ve düğün hazırlıkları dönemi stresli bir süreç. Bu düğün stresi sonrasında çiftin hayatını ne şekilde etkiliyor?
Bu konu gerçekten çok önemli. Sorunlarla karşılaşıldıkça çaba gösterilmeli; düğün stresi ile baş edebilmek için adımlar atılmalıdır. Evlilik yaşantısında problemler çıktığında, çiftler bu problemleri geçmişte yaşanan ve bitirilmemiş sorunlara bağlayabiliyorlar.
Evlilik hazırlıklarında yaşanan sorunların evlendikten sonra çiftlerin hayatında var olmaya devam etmemesi için o sorunların çözülmesi, sorunlarla ilgili duyguların bitirilmesi gerekiyor.
Evliliğe hazırlık süreci stresli bir dönem. Çiftler ve aileler arasında problemler yaşanması mümkün. Eşlerin bu noktalarda birbirlerini dinlemeye, anlamaya ve niyetlerini sorgulamaya ihtiyaçları var. Eğer niyetler iyiyse problemler çok büyütülmeden geride bırakılmalıdır.

Evlendikten Sonra Düğün Stresi Etkileri
Düğün stresinin çiftin evliliğini olumsuz etkilememesi için neler yapılabilir? Evlilik süresinde yaşanan sorunlar ve evlilik öncesi stresle nasıl baş edilir?
Geçmiş geçmiştir, eğer geçmişte yaşanan problemlerle ilgili bugün yapılabilecek bir şey varsa bunu yapalım, ama eğer yoksa geçmiş problemleri geride bırakalım ve olumsuz duygularımızı bitirelim. Örneğin özür dilemek çok etkili bir yöntemdir. Çiftler yaptıkları hatalar için birbirlerinden özür dileyip karşı tarafın bu problemi geride bırakmasına yardımcı olabilirler.
Problemler karşısında takınılacak tutum, çatışmayı çözmeye yönelik olmalı, sürdürmeye değil. Yanlışta diretmek, konuyu konuşurken karşındakini suçlamak en kötü yöntemler. Bunlardan kaçınmak lazım.
Düğün organizasyonu ve ev kurma aşamalarında değişik zevk ve tercihler söz konusu olabiliyor. Bu süreçteki fikir ayrılıkları ve anlaşmazlıklar karşısında çift nasıl bir tutum izlemeli?
Bu süreç boyunca herkesin beklentisinin rasyonel olması gerekiyor. Bir beklentiyi oluştururken o beklentinin mevcut koşullara da uygun olduğundan emin olmak gerekiyor.
Örneğin çok büyük bir düğün isteyebilirsiniz ama bunu finanse edip etmeyeceğinizi bilmeniz gerekiyor. Kişilerin bu dönemde isteklerini açık ve net olarak karşıdakine iletmesi, karşıdakinin de bu istekleri karşılayıp karşılayamayacağını söylemesi gerekiyor. Eğer biri “ Ben o koltuğu alabilirim.” diyorsa, alabilir. Alamam, diyorsa niyeti sorgulamadan kabul etmek lazım.
Tabii burada çok fazla kişinin beklentisi devreye giriyor. Ailelerin fikir ve istekleri oluyor. Önemli olan çiftlerin bir ekip ruhuyla davranarak ailelere ortak mesajlar vermeleri. Her şeyin mükemmel olmasını beklememek lazım. Sorunlar elbette çıkacaktır. Aslında hayatlarının en mükemmel dönemlerinde olan genç çiftlerin sorunlara değil de sürecin keyfine odaklanmalarını tavsiye ediyoruz.

Finansal Zorlukların Evlilik Stresi ile Bağlantısı
Finansal zorluklar evlilik stresi yaşanma olasılığını ne kadar arttırır?
Farklı gelenekler, farklı istekler, farklı hayaller olacaktır. Elbette çiftler mümkün olduğunca karşıdakinin taleplerini yerine getirmeye çalışmalı ama bu planları bütçeleri dahilinde yapmalılar. Eğer ailelerden destek alınacaksa ailelerin bütçelerini bilmeli ve isteklerini bu doğrultuda belirlemeliler.
Belirlenen bütçenin üzerinde bir düğün planlamak herkeste bir gerginlik yaratır. Belki bu düğün sağlanır ama bir zorluk altına girilir ve bu zorluk ilişkiyi negatif etkiler.
Tabii dünyada olan değişimlere paralel olarak ülkemizde de düğünlerle ilgili isteklerin çok desteklendiği bir dönemde yaşıyoruz. Maddesel istekler çok fazla destekleniyor. Tabii ki bir insan gelinlik giyecek, tabii ki sevdikleriyle beraber bir kutlama yapacak. Geleneksel uygulamaları ve ritüelleri izlemekte fayda var. Ama bunu yaparken bütçenin ve mevcut koşulların sınırları içinde hareket etmek gerekiyor.
Sorularımızı cevaplayarak ufkumuzu genişleten ve bize yol gösteren sevgili Çiğdem Soykan’a teşekkür ediyoruz.

Sıra Sende!
Evlilik sürecinde yaşanabilecek sorunlara sevgili psikolog Çiğden Soykan ile değinmeye çalıştık. Düğün stresinin yaşanabilecek en doğal şey olduğunu, düğüne hazırlık sürecinde kaygı bozukluğu, evlilik korkusu gibi durumların gün yüzüne çıkabileceğini ve de evlilik öncesi stresle nasıl baş etmemiz gerektiğini öğrendik.
Çiğdem Soykan bizlere her sorunun iletişim ve anlayışla çözülebileceğini aktardı. Sen de evlilik yolunda sevgilinle yaşadığın problemleri yorumlara ekleyerek bizimle paylaşabilir, tavsiye isteyebilir ya da evlenecek çiftlere önerilerde bulunabilirsin!
Düğününe daha çok varsa, ay ay hangi hazırlıkları yapman gerektiğini de aşağıdaki kontrol listesinden görebilir, dilersen bastırabilirsin: