COVID-19 süreciyle birlikte hayatımıza yeni bir kavram girdi: Sosyal mesafe… Yani dışarıda toplantılar, kalabalık yerlerde buluşmalar yok. Peki ilişkiler “sosyal mesafeye” takılır mı? Bu süreçte ilişkilerin zarar görmemesi için neler yapmak gerekir? İşte uzmanlardan sosyal mesafeyi korurken ilişki yürütmenin ipuçları:
COVID-19 süreci tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sosyal hayatı etkiliyor. Bu süreçte yetkililer insanları sosyal mesafe uygulamaya çağırıyorlar. Peki uzmanların “evde kal” çağrısına uyarken sağlıklı bir ilişki mümkün mü?
Biz de senin gibi merak ettik ve aile ilişkileri alanında uzman psikologlara danıştık. Uzmanlara göre ayrı evlerde yaşadıkları için sevgilisiyle/nişanlısıyla bir süre buluşamayacak olanlar ya da aynı evi paylaştıkları için sürekli aynı kişiyi, yani birbirini gören çiftler, bu süreçte de ilişkilerini güçlü tutabilir. Peki ama nasıl?
İlişki ve Evlilik Danışmanı Yeşim Varol, bu dönemde çiftlerin işbirliğini elden bırakmamasını önerirken, eşlerin birbirlerine karşı daha çok desteğe ve tahammüle ihtiyacı olduğunu ifade ediyor. Varol’un önerileri şöyle:
İşbirliği Yapın
Hepimiz zor günlerden geçiyoruz ve bir kez daha gördük ki hayat planlarımızdan ibaret değil. Bu süreç çiftlerin de dayanışma, yol ve hayat arkadaşlığını hayata geçirme vakti. Bu yüzden öncelikle çiftlerin işbirliği yapmasını ve dayanışmasını öneriyorum. Evde çok vakit geçirdiğimiz bu günlerde hem evin yükü, işi arttı hem de hazırlıksız yakalandığımız bu dönemde maddi kaygılarımız yükseldi. Herkes olduğundan daha stresli. Bu nedenle de birbirimize daha çok tahammül göstermeye ihtiyacımız var.
Evde olan çiftlere bunların yanı sıra biraz ayrı ayrı vakitler de geçirmelerini, sorunları varsa günlere yayarak, parça parça konuşmalarını, günün dayanışma ve anlayış günü olduğunu hatırlatmak isterim.
Müstakbel eşinle iş birliği yaparak yeni bir düğün planlama sürecinin altından kalkabilirsin. Bunun için şu yazımıza göz atabilirsin: Düğününü Erteleyeceklere 9 Pratik Tavsiye
Telefonda Tartışmayın
Bir de aynı evde yaşamayan, sevgililer, nişanlılar var. Sevdiğinden uzakta olmak eminim çok zor geliyor çiftlere. Ama unutmayalım ki bu tedbirler daha mutlu ve sağlıklı günlerde beraber olabilelim diye var. O yüzden sabırlı olmak ve beklemek şart. Üstelik teknoloji artık hayatı çok kolaylaştırdı. Görüntülü konuşmalardan ve kavuşamamaktan şikayetçi olanlar, büyüklerinden sevgiliye mektup gönderilen o günleri dinlesinler.
Bu çiftler için önerim sağlıklı ve stabil bir iletişimi sürdürsünler ama telefonda tartışmamaya maksimum özen göstersinler. Yazarak veya telefon konuşmasıyla yapılan tartışmaların çözüm odaklı olması çok zor. Bir bakış bir dokunuş en sert cümleyi bile yumuşatır.
İlişkinde olduğu gibi yeniden düğün planlama sürecinde de işler istediğin gibi gitmeyebilir: İstediğin Tarihe Düğün Mekanı Bulamadın: Peki Ne Yapmalısın?
Uzman Psikolog, Çift ve Aile Terapisti Sadıka Abdullahoğlu da bu süreçte eşlerin, birlikte geçirdikleri zamanın yanı sıra bireysel olarak kendilerine zaman ayırmalarının da önemli olkduğunu vurguluyor. İşte Uzman Psikolog Abdullahoğlu’nun tavsiyeleri:
Öz Bakıma Özen Gösterin
Salgın sebebiyle hepimiz evde olmak zorunda olduğumuz bir süreçten geçiyoruz. Bu durum ilk zamanlar çiftlerin birbirleriyle daha fazla zaman geçirmelerine vesile olduğu için keyifli gelse de, bir süre sonra çok fazla yakın temasta olmak ve sosyalleşme seçeneklerinin kısıtlılığı bazı ilişkisel sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir.
Özellikle sürekli evde olmak; ev rahatlığının verdiği bir rehavete yol açıyor ve günlük yaşamdaki öz-bakımın yerini daha salaş ve bakımsız görünümler alıyor. Çiftlerin birbirlerine olan ilgisinin kaybolmaması adına zaman zaman salaş görünümden uzaklaşıp dış görünüşe ve öz bakıma özen gösterilen bir görünüme bürünmek oldukça önem arz ediyor.
Bu süreçte oturduğun yerden düğün mekanını bulabilirsin. Nasıl mı? İpuçları şu yazımızda: Evden Çıkmadan Düğün Mekanını Nasıl Bulabilirsin?
Süreç Sonrasını Planlayın
Bu süreçte çiftlerin ilişkilerini güçlendirmek için birlikte yapabilecekleri şeyler arasında yeni filmler veya dizileri keşfetmek, yemek pişirmek, süreç sonrası birlikte gidilebilecek yerlerin planlanmasını yapmak gibi aktiviteler yer alıyor.
Evdeyken, süreç dolayısıyla düğününü erteleyen çiftlerin hikayelerine de göz atabilirsin: Çiftlerimizden Düğün Erteleme Hikayeleri
Özel Alan, İlişkiler İçin Kıymetli
Eşlerin, bireysel olarak da kendilerine zaman ayırmaları, ev içinde farklı alanlarda farklı etkinlikler yaparak zaman geçirmeleri, kendi arkadaşları ve aileleriyle iletişimde olabilecekleri özel alanlarının olması ilişkileri için oldukça kıymetli.
Meditasyon ve Nefes Egzersizleri Yapın
Bu sürecin kaygı yaratan ve normalde alıştığımız hayat rutininden farklı bir süreç olduğunu göz önünde bulundurmalıyız. Hal böyleyken ilişkilerdeki zararı minimuma indirmek adına, çiftlerin bireysel kaygılarını, gelecek planlarını ve şu anda yaşadıkları duygusal değişimleri birbirleriyle konuşabiliyor olmaları önemli. Yaşanılan duygusal iniş çıkışların dengelenmesi adına bireysel olarak da meditasyon ve nefes egzersizlerinden faydalanıyor olmaları veya başa çıkamadıkları noktalarda online psikolojik danışmanlık hizmetlerinden faydalanmaları önem arz ediyor.
Uzman Psikolog Beyza Çakır ise bu süreçte birlikte bir ilişki yürütebilmek için eşlerin öncelikle “kendilerine” iyi gelmelerini öneriyor. Sosyal medyada fazla vakit geçirmek, obsesyon düzeyinde endişeye kapılmak ve evde ne yapacağı konusunda kararsız kalmak gibi birçok etmenin kişinin psikolojisine, dolayısıyla da ilişkisine etki edeceğini ifade ediyor. Çakır’ın önerilerine de kulak verelim:
Sosyal Medyadan Uzak Durun
Sosyal medyada COVID-19 sürecine dair doğru/yanlış haberlere, bu konuda yapılan her paylaşıma maruz kalmak, kişilerin kaygı düzeyini artırır. Her bireyin sahip olduğu yüksek endişe seviyesi de mutlaka eşine yansır. Kişinin kendisinin ve eşinin stresini artırmaması ve COVID-19 paylaşımlarına çok fazla maruz kalmaması için, sosyal medya hesaplarına günde 1-2 kez girmesini öneriyorum.
Kaygı, Obsesyona Dönmemeli
Bu dönemde kaygılanmak normaldir. Aslında kaygıyı belirli bir seviyede tutmak da hayati önlemler almamızı sağladığı için bir açıdan faydalıdır da. Ancak bu kaygı kontrolsüz büyümemeli ve obsesyona dönüşmemeli. Sürecin belirsiz olduğunu düşünerek, bu süreci takıntı haline getirip, sürekli araştırmak, her an düşünmek, işlevsiz kaygıyı getirir. Bu da önce kişiye, sonra da ilişkiye olumsuz etki eder.
Bu süreç nedeniyle düğününü ertelemek zorunda kaldıysan endişelenmene gerek yok. Uzmanların bu konudaki görüşlerine de göz atmak istersen şu yazımızı inceleyebilirsin: Düğünü Ertelendi Diye Kendini Mutsuz Hissedenlere 7 Öneri
Yarını Bugünden Planlayın
Günlerce evden çıkmadan yaşamak bunaltıcı olabilir. Tüm gün evde, özellikle de birlikte, nasıl vakit geçireceğine dair endişeleri olanlara, yarını bugünden planlamalarını öneriyoruz. Yani bir sonraki gün neler yapacağınıza dair bir gün önceden fikriniz olursa, yeni güne daha sakin başlayabilirsiniz.
Sosyal Etkileşime Devam
Tabii ki sokağa çıkmaktan bahsetmiyoruz. Evden çıkmamak demek aile üyeleriyle, arkadaşlarla hiç görüşememek demek değil. Yazışarak, telefonla ya da görüntülü konuşarak yine sosyalleşmeye devam edin. Birlikte yemek hazırlayın ve arkadaşlarınızı arayarak birlikte yiyin! Birlikte sosyalleşmek ilişkiye de iyi gelir.
Uzman Klinik Psikolog Burcu Tatar ise, çiftlerin günlük hayatta birlikte vakit geçirirken bile çok fazla konuşmadığına vurgu yapıyor ve aslında doğru iletişim kurarak bu süreçten avantajlı çıkabileceklerini ifade ediyor. Tatar’ın önerileri bunlarla sınırlı değil:
Doğru İletişim Kurun
Aslında toplumda fiziksel olarak birlikteyken bile çok verimli vakit geçirmiyoruz. Şimdi bir de ilişkilerin dinamiği değişti. Çiftler evden çıkmadan aynı evde sürekli baş başa kalıyor ya da evden çıkamadığı için görüşemiyor. Bu durumda birbirleriyle konuşarak, doğru iletişim kurarak aslında süreci avantaja çevirebilirler. Birbirlerini daha yakından tanıyabilirler. Birlikte kurabiye yapmak, puzzle çözmek gibi, emek verdikten sonra ortaya bir ürünün çıktığı etkinliklerle vakit geçirebilirler.
Uzak Mesafe O Kadar da Uzak Değil
Aynı evde olmayanlar ise üzülmesin. Bu ilişkilerinin zarar göreceği anlamına gelmiyor. Farklı lokasyonlarda olan çiftler için teknolojinin birçok çözümü var. Görüntülü konuşmalar, birlikte oynanan oyunlar, birlikte aynı anda film izlenen uygulamalar gibi aktiviteler yapabilirler.
COVID-19 sürecinde çiftlerin ilişkilerinin zarar görmemesi adına neler yapabilecekleri konusunda uzman görüşlerine yer verdik. Süreç ile ilgili kafana takılan sorular varsa Düğün.com olarak yanında olduğumuzu unutma! Konuyla ilgili her türlü soruyu, oluşturduğumuz hızlı destek kanallarımız olan, 0212 963 3415 numaralı çağrı hattı ve iletisim@dugun.com mail adresinden bize iletebilirsin. Sorularının yanıtlarını şu yazımızda da bulabilirsin: COVID-19 Sürecinde Çiftlerin En Çok Merak Ettiği Sorular ve Cevapları