Arkadaşları Cengizhan’ı kucaklayıp havaya kaldırdıktan sonra denize attılar. Sonra hepimiz iskeleden onu izliyor, kahkahalar atıyor ve o anı yaşıyorduk. Denize fırlattıklarından bir kaç dakika sonra Cengizhan yüzüğünü kaybettiğini söyledi...
Nasıl tanıştınız?
Yazın Türkiye'ye bir aylık bir tatil için gelmiştim. Tatilin sonlarına doğru İstanbul'da Cengizhan ile tanıştım. O dönem New York’ta yaşıyordum. New York’a dönmeden önce sadece 3 günümüz vardı birbirimizi tanıyabilmemiz için…
Evlenme teklifi nasıl geldi?
Tanışma yıldönümümüzde Cengizhan beni yemeğe çıkarttı ama yapmış olduğu plandan hiç haberim yoktu. Galatasaray Adası’nda güzel bir akşam yemeği yedik. Çok mutluydum; çünkü çok güzel bir yaz gecesinde İstanbul Boğazı’nın ortasındaydık.
Suada’da deniz taksiyi beklerken, özel bir yat yanaştı ve kaptan Cengizhan’ı çağırıyordu. Şaşkın bakışlarla Cengizhan’a bakıyordum. Yata bindik. Çok güzel mumlar, güller, yemek ve şarap ile hazırlanmış 2 kişilik bir masa bizi bekliyordu. Çok şaşırmıştım ve halen yıldönümümüz için hazırlanmış olduğuna inanamıyordum.
Boğaz Köprüsü’nün altından geçmeden önce Cengizhan yukarı bak dedi ve baktığımda Boğaz Köprüsü’ne projeksiyon yansıtıldığını gördüm. Şöyle diyordu: “Let Istanbul, where Europe and Asia meet, be the witness to our love. Will you marry me, Lexi?” Birden cebinden yüzüğü çıkardı, ikimizin de gözleri dolmuştu ve kaptan yanımızda şampanya patlatıyordu kutlamak için. İnanılmaz bir sürprizdi ve unutulmaz bir gece oldu bizim için.
Hazırlık süreci nasıl ilerledi, ne kadar sürdü?
Temmuz 2013’de nişanlandık ve Haziran 2014’de düğünümüzü yaptık. Yani hemen hemen bir yıl kadar bir hazırlık süreci geçirdik. Cengizhan o dönemde askerdeydi tam da bir yıl denemez aslında.
Düğün mekanına nasıl karar verdiniz?
İlk adım düğünün nerede olacağına karar vermekti: Amerika mı, Türkiye mi? Çiftlerden birinin yabancı olması böyle zor bir kararı vermeyi gerektiriyordu. Türkiye’de düğün yapacağımıza karar verdikten sonra, İstanbul’da düğün mekânlarına bakmaya başladık. Aynı zamanda ben Bodrum’da da bir kaç yer araştırmıştım ve karar vermeden önce onları da görmek istiyorduk. İlk yerimiz Bodrum Torba’da Casa Dell’Arte oteldi ve otelden içeri girer girmez biliyorduk ki burayı seçecektik. Çünkü otelin güzelliği ve ihtişamı karşısında ağzımız açık kalmıştı. İstanbul’a döndükten sonra aklımız Casa Dell’Arte de kaldı ve orada karar kıldık.
Düğün fotoğraflarınızı kim çekti? Çekim gününü biraz anlatır mısınız?
Düğün fotoğraflarımızı Hakan Özfatura çekti. Düğün gününün sabahında düğün öncesi hazırlık fotoğraflarını çekmek için otele geldi. Amerikan tarzı seremoni yapıldı ve benim için Cengizhan’ın kıyafetimi seremoni öncesine kadar görmemesi çok önemliydi. Yani seremoniye kadar beraber fotoğraf çekilmedik. Seremoniden sonra misafirlerimiz kokteyl alanında eğleniyorlarken ilk fotoğrafımız çekildi. Hakan’ın çektiği muhteşem fotoğraflar bizi düğün günü en çok mutlu eden şeylerden biriydi.
Bir organizasyon firmasıyla çalıştınız mı? Organizasyonda hangi detaylar öne çıktı?
Evet, İstisnai Projeler ile çalıştık. Casa Dell’Arte Otel’de bize onları tavsiye etmişlerdi ve biz de çok memnun kaldık. Düğün için bir temamız yoktu fakat neler istediğimizi biliyorduk. Seremoni ve kokteyl alanı için rustik materyaller, canlı ve romantik renkler gibi… İstediğimiz renk kombinasyonlarını İstisnai projelere söyledik ve onlar da tam istediğimiz gibi mükemmel bir iş çıkardılar.
Gelinliğinizi nereden aldınız?
Gelinliğimi Pronovias’tan aldım. Bağdat Caddesi’ndeki Pronovias’a gittim bir kaç gelinlik denedim. İlk denediğim elbise en son çıkarken aldığım elbiseydi. Elbiseyi dener denemez biliyordum o elbisenin benim istediğim elbise olduğunu. Kasım ayında seçmiştim ve üzerinde sadece küçük bir işlem yaptırdım.
Ya damatlık?
Cengizhan’la damatlığı için bir kaç mağazaya baktık; fakat istediği gibi bir damatlık bulamadık. En son eve dönerken evimizin yakınlarında Ds’Damat vardı ve oraya da bakalım dedik ve çıkarken mağazadan ellerimiz dolu bir şekilde çıktık.
Düğün günü başınıza gelen komik bir olay oldu mu?
Düğünümüzde başımıza gelen komik olaylardan biri sevgili misafirlerimizden birinin otel odasına takım elbisesiyle koşarak gitmesi ve döndüğünde tamamen üzerinde dalgıç ekipmanlarıyla gelmesiydi!
Kulağa komik geliyor, hele hayal edince! Neden böyle bir şey yaptı?
Bu biraz sıra dışı bir şey. Aslında düğünün en güzel anıydı bu olay. Arkadaşları Cengizhan’ı kucaklayıp havaya kaldırdıktan sonra denize attılar. Sonra hepimiz iskeleden onu izliyor, kahkahalar atıyor ve o anı yaşıyorduk. Denize fırlattıklarından bir kaç dakika sonra Cengizhan yüzüğünü kaybettiğini söyledi.
Düğünün en kötü anıymış gibi geliyor kulağa değil mi? Ama öyle değil. Cengizhan yüzüğümü düşürdüm der demez arkadaşımın eşi yüzüğü aramak için suya atladı ve yardım etti. Sonra diğer bir arkadaşımın eşi de odasına koştu ve su geçirmez kamerasını, şnorkel takımını kaptı geldi ve su altı kamerasını açarak aramaya yardımcı oldu.
Geceydi ve su karanlıktı o saatte suyun dibini görmek mümkün değildi. Kendi kendime asla yüzüğü bulamayacaklarını düşünüyordum. Birkaç dalıştan sonra eller boş bir şekilde yukarı çıkıyorlardı, Cengizhan son bir kez dalacağını söyledi ve yukarı çıktığında elinde yüzüğünü bulmuş bir şekilde duruyordu. Karanlıkta su altında yüzüğü nasıl bulduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Gerçekten inanılmaz bir büyüydü.
Düğününüzün en duygusal anı neydi?
Düğünün en duygusal anı benim seremoni alanına doğru yürümemdi. İkimiz de birbirimizi hazırlanış aşamasından seremoni anına kadar görmemiştik. Otelden çıkar çıkmaz seremoni alanına doğru merdivenlerden inmek için adım attığımda Cengizhan’ın seremoni alanından bana büyülenmiş gözlerle bakıyor olması beni ağlatmıştı. O da ağlamaya başlamıştı. Sonradan öğrendik ki o anda misafirlerimizin de gözleri dolmuştu. Çok duygusal ve ömrümün sonuna kadar unutamayacağım bir andı.
Düğün.com Çiftlerine neler tavsiye edersiniz?
En önemli tavsiyemiz sistemli ve ne istediklerinden emin olmaları! Düğünden önce bütün detayları düşünsünler ve düğün gününde sadece eğlenip ve keyfini sürsünler. Elbette düğün gününde bir şeyler yanlış gidebilir ama o an bir şey yapamazlarsa üzülmesinler, sadece eğlenmeye baksınlar!
Balayınızı nerede yaptınız?
Henüz balayına gitmedik ama Ocak 2015 gibi Tayland’a gideceğiz.
