Kocaman bir sürpriz ve anlamlı bir hediye ile gelen teklif!
Nasıl tanıştınız?
2008 yılının Ekim ayında Marmara Üniversitesi Pazarlama Yüksek Lisansı programında aynı sınıfta tanıştık. Arkadaşlık ile başlayan ilişkimiz kısa sürede aşka dönüştü.
Evlenme teklifini nasıl aldınız?
29 Ekim 2012’de babamla birlikte çıktığımız Antalya yolculuğumuzun dönüşünde asansörden inmemle kapının önünde minik post-it’lere yapıştırılmış işaretlerle gelen kocaman bir sürpriz ile karşılaştım. Bizim için çok anlamlı ve özel bir hediyeyle de evlenme teklifimi aldım.
Evlilik kararı aldıktan sonra nasıl bir hazırlık içerisine girdiniz?
İlk hazırlığımız düğün için mekan aramak ile başladı. Öncelikle düğün mekanlar ile görüştük. Karar verdikten sonra hangi ayda evlenmek istediğimizi planladık ve Mayıs ayında evlenmeye karar verdikten sonra geri sayıma başladık. Ortak aldığımız bir kararla nerede oturacağımız da belli olduktan sonra dekorasyon işlerinin içinde uzunca bir süre kaybolduk. Zevkli fakat yorucu bir süreçti. İkimizde çok zor beğendiğimiz için içimize sinen eşyaları bulmamız çok zamanımızı aldı. Hala bitirebilmiş değiliz. Ailelerimize de danışarak nişan tarihimizin Kasım’da olmasına karar verdik ve nişanımızdan sonra evlenmek istediğimiz günü belirlemek üzere Kadıköy Belediyesi’ne başvurumuzu yaptık ve daha da yoğun bir döneme geçtik.
Tüm süreçte en çok keyif aldığınız hazırlık aşaması hangisiydi?
Tabi ki gelinlik ve damatlık provalarımız. Kendimizi o gün giyeceğimiz gelinlik ve damatlığın içinde birden fazla defa görmek kadar keyifli bir şey daha olamazdı herhalde. Gelinlik provalarıma Serdar gelmedi, gelmek de istemedi; çünkü büyüsünün bozulmasını istemedik ama damatlığı birlikte beğenip aldık. Gelinliğimi Akay Wedding Sezanur Akay'dan seçtim. Bu konuda da Sezanur Hanım beni bir kerede çözdü ve nasıl bir şey isteyebileceğimi hemen anladı ve bir gelinliğin üst tarafı, başka bir gelinliğin alt kısmı derken farklı bir gelinlik tasarladı ve dikti. Çok içime sindi. Yaklaşık düğünden altı ay önce dikilmeye başlandı ve Şubat gibi bitmişti. Serdar'ın damatlığını ise düğünden bir hafta önce Network’ten aldık. Ama tabi ki bu son dakikacılığı önermiyoruz.
Düğün mekanınıza nasıl karar verdiniz?
Birçok yere gittik, görüştük ama en son gittiğimiz yer Adile Sultan Sarayı'ydı. İkimiz de içeri girdiğimiz andan itibaren kendimizi orada hayal ettik ve özellikle balo salonunun ihtişamı bizi o kadar çok etkiledi ki düğün tarihimizi bile buna göre belirledik. Aslında Haziran ayında evlenecektik; fakat balo salonunda olmasını istediğimizden daha ön bir tarihe aldık. Tabi ki bizi ilk bağlayan şey sarayın atmosferiydi, bahçesindeki muhteşem deniz manzarası, sarayın içi, gelin damat odaları, Borsa isminin verdiği güven, üstelik nikahımızı dışarda yapmaya karar verip düğünü içerde yapmaya karar verince hem sarayın büyüsü hem denizin büyüsü hepsinin bir arada bir mekanda olması bizi bir daha başka bir mekana götürmedi bile. O gün geldiğinde kapıdan içeri girerken bile tüylerimiz ürpermişti.
Gelelim organizasyon ile ilgili diğer ayrıntılara…
Düğünümüz ile ilgili organizasyon haricinde tüm detaylarla birlikte ilgilenip sadece ikimiz karar verdik. Sadece organizasyonun tüm sorumluluğu benim üzerimdeydi. Serdar bu konuda her şeyi bana bıraktı. Bense hayalimdeki her şeyi hatta daha fazlasını Designia organizasyon firması sayesinde gerçekleştirdim. Çiçeklerimin kesinlikle somon ve kırık beyaz güllerden olmasını istedim. Gül dışında çiçek istemedim. Zaten salon o kadar ağır ve güzeldi ki, çiçeklerimin çok sade ama salonu da dolduracak şekilde olmasını istedim. Bu yüzden sadece gül kullandık. Yine sarayın tavanlarıyla uyumlu beş kollu altın varaklı şamdanlar kullandık. Antikalara olan düşkünlüğümden hiç kuşku duymadan şamdan istiyordum zaten. Kokteylde ise, içerde olan konseptin tam tersi olarak pastel renklerin hakim olmasını istedim. Masalarımda gümüş renkli kek standlarım, mor çiçeklerim, kilise düzeni nikah alanım ve tag’ım ile bir konsept oluşturduk. Her şey istediğimden çok daha güzel oldu.
Peki ya davetiye ve nikah şekeri gibi tasarıma dayalı ürünler?
Nikah şekerini yine ortak bir kararla yapmadık. Biz davetiye konusunda da şöyle bir düşünceye sahiptik. Sadece anne babalarımızın ve çok yakın dostlarımızın dışında kimsenin saklamayacağını bildiğimizden dolayı şeker ve davetiyeye ayırdığımız bütçeyi biraz kısarak diğer ihtiyaçlarımıza ağırlık vermek istedik. Bu yüzden Kadıköy'de önceden görüp bildiğim bir yerde davetiyemi tasarladım ve bastırdık.
Düğün.com çiftlerine tavsiyeleriniz neler olur?
Tavsiyem, mutlaka son dakikaya bırakmadan liste yapmaları! Özellikle gelinlerin daha detaycı olmaları gerekiyor. Olabilecek aksiliklere karşı önlem almak o günü çok rahat geçirmelerine neden olacaktır. Düğünden bir gün önce de gelinliğimi, ayakkabımı ve ilaç, iğne iplik, makyaj temizleyici, oje, aseton, babet, ertesi gün giyeceğim kıyafetim ve düğünümü kurtaracak acil durum çantamı saraya bıraktım. Aynı şeyi Serdar da yaptı, damatlığını ayakkabısının, yedek gömleğinin ve ertesi gün giyeceği kıyafetlerin bulunduğu düğün yedek çantasını bir gün önceden bıraktı. Kafamız böylece çok rahatladı. Bize ise sadece arabamıza binip keyifle saraya gitmek kaldı. Şunu asla unutmamalısınız: Bu sizin düğününüz ve bütün bu hazırlıklar sadece bir tek gün ve birkaç saat için yapılıyor. Hayatınızda bir kere gelinlik ve damatlık giyeceksiniz, o tarifsiz büyüyü sadece bir kere yaşayacaksınız. Bunu en yorulduğunuz ve bunaldığınız hatta gerildiğiniz anlarda kendinize hatırlatın. Ertesi gün bile o güne geri dönmek isteyeceksiniz çünkü.
Hazırlıklar sırasında ailelerinizden ne gibi yardımlar aldınız?
Her konuda destek aldık diyebilirim. Evimizin dekorasyonundan, düğündeki menüye kadar her adımımıza onları da dahil edip, fikirlerini aldık. Özellikle gelinler için annelerinin desteği sanırım daha da bir önemlidir. Tabaktan perdeye, yatak örtüsünden beyaz eşyalara kadar annem olmasa hiç bir şey yapamazdım herhalde.
Düğün günü komik bir şey geldi mi başınıza?
Düğün günü gelin ayakkabısının altına yazılacak isimler için kalem almayı unuttuğumuzu fark edip, olayı damada pasladık; fakat o da siyah keçeli kalem alınca tabi ki yazılan hiçbir isim ayakkabının altından çıkmadı.
Kutlamalarınız esnasında geleneksel bir şeyler gerçekleşti mi?
Evden kız çıkarma merasimimizi yaptık. Ben sırf bunun için özel beyaz bir kıyafet aldım. Saçıma papatyalardan hazırlanan tacımı taktım. Babam beyaz bir kurdeleyi belime bağladı ve davul zurnayla Serdar ve arkadaşları beni aşağıda bekliyordu. Önce halaylar çekildi sonra da arabamıza binip arkadaşlarımızdan oluşan konvoy bizi takip ederek saraya geldik.
Hazırlık sürecinde herhangi bir aksilik oldu mu?
Aksilik yaşamayan bir çift olduğunu hiç düşünmüyorum. Bu uzun ve yorucu bir süreç… Belirli bir zamana birçok şey sığdırmaya çalışıyorsunuz ve elinizde olmayan birçok ufakta olsa can sıkıcı olaylar yaşanıyor. Bizim de başımıza geldi tabi ki. Organizasyon için önce başka bir firmayla anlaşmıştık, her şeyi hazırladık planladık; fakat son anda hiç hesapta olmayan bir şey oldu ve düğünüme iki ay kala anlaşmayı iptal ettim. Çok panik olmuştum ama her işte bir hayır vardır anlaşmış olduğumuz yeni firma ile çalışma şansını yakaladım.
Balayınızı nerede geçirdiniz?
Balayımızı İtalya'da geçirdik. Venedik’ten başladık daha sonra Floransa'ya oradan da Roma'ya geçtik. Her yeri arabayla gezdik. Bol şaraplı pizzalı ve makarnalı çok güzel bir balayı geçirdik.
