Biri endüstri diğeri makine mühendisi olan Binnur ve M. Ali çifti, ortak bir arkadaşları vasıtasıyla tanışıp, 4 yıllık beraberliğin ardından rüya gibi bir kır düğünü ile evlenirler. “Hayatıma değen sihirli bir değnek” dediği eşi M. Ali ile tanışma hikayelerini, evlenme teklifinin nasıl geldiğini, düğün hazırlık sürecini, balayı tatillerini ve evlenecek çiftlere özel tavsiyelerini Binnur anlatıyor:
Ben üniversiteyi yeni bitirmiştim. Sadece 10 gün sonra Meksika’ya dil eğitimi ve mühendislik alanında çalışma tecrübesi edinmek için gidecektim. Ali ise askerden yeni dönmüştü.
Lise arkadaşım “Seni biriyle tanıştıracağım, birbirinize çok yakışacaksınız, sizi birlikte hayal ediyorum da” dedi ve ortak arkadaşlarımız sayesinde tanıştık! Birbirimizden çok hoşlanmıştık. Ali’nin beni gördüğündeki bakışları, meraklı ve heyecanlı tavırları hala ilk günkü gibi aklımda.
“Dönüşümü Tam 1 Yıl Bekledi!”
Açıkçası Meksika’ya minimum 1 yıllık bir görevle gidiyordum, ne zaman döneceğim bile belli değildi ve en başta bu tanışmanın evlilikle sonuçlanacağını asla hayal edemezdim. “Evleneceğin kişiyi gördüğün an anlıyorsun karar veriyorsun” düşüncesi çok da gerçeği yansıtmıyor; hayat sürprizlerle dolu derim -ki bu adam benim Meksika’dan dönüşümü 1 yıl sabırla bekleyerek bende bu etkiyi yaratmıştır.-
Açın Aslan burcunu okuyun; karşılığı yüzde yüz Ali’dir! Kendine has bir karizması var, ağırbaşlı, zeki ve çok kültürlü. (Allah’ım, hala ondan öğrenecek ne çok şeyim var.) Çok konuşmaz, gereksiz laf kalabalığı yapmaz. Ali, hayatıma değen sihirli bir değnek gibi.
Onla izlediğimiz belgeseller, okuduğumuz kitaplar, mühendislikle ilgili yaptığımız araştırmalar, mülakata girmeden yaptığımız İngilizce provalar, gezdiğimiz ülkeler… Hayatım güzelleşiyor onla, anlamlanıyor.
Bense Oğlak burcuyum, kuralcı, çalışkan, azimli, gururlu, güvenilir, sahiplenici, fedakar. Ali azimli ve çalışkan olmamı seviyor, bir de Çağla Şikel’e benziyormuşum. Her ne kadar ben çok benzetemesem de, adam Aslan burcu, görsellik ve zevk ondan soruluyor.
“Evlilik Teklifinin Zamanı Gelmişti Ama Zamanı Kestiremiyordum”
Evlenme teklifi 4 yıllık bir flört döneminden sonra geldi. Artık vakti gelmişti bence. Bu sıralar bir şeyler yapacağını hissediyordum ama asla ne zaman yapacağını kestiremedim. Sürekli tırnaklarım bakımlı, saçlarım fönlü ve her ortamda şık giyinmek zorundaydım! Bir fotoğraf karesi gibi olmalıydı, mükemmel olmalıydı! Nitekim öyle de oldu.
O akşam beni çok özel bir yere akşam yemeği için götürdü. Ancak yemek yedik ve restorandan çıkıverdik öylece, yine teklif yok! Kahrolası! Daha sonra beni Crowne Plaza’ya götürdü ve büyü o zaman başladı. Tüm detaylarıyla süslenmiş bir oda, önümde diz çöküp kendisiyle bir ömrü teklif eden, aşık olduğum adam. Ve aynı hayalimdeki gibi, tablo gibi bir film karesi çıktı o an.
“Düğüne Gerek Yok Diyordum Her Şeyi Yaptım”
Düğün hazırlıkları yaklaşık 5 ay sürdü. Biz bu süreci dışardan duyduğumuz gibi aileler arasında kalıp sorunlarla boğuşarak geçirmedik. İçimizden geldiği gibiydi, ailelerimizin bu tutumu ve uyumu konusunda çok şanslıydık.
Komik olansa, “Gerek yok düğüne” diyen ben, bekarlığa veda, kına, düğün hepsi için de o kadar hevesliydim ki, tek tek yapmalıydım hepsi benim olmalıydı. Bekarlığa veda partisini Crowne Plaza’da yaptım örneğin. Rengarenk balonlar, maskeler, taçlar, aylar öncesinden verilmiş sabahlık siparişleri. Her bir detayla tek tek ilgileniyordum.
3 sayfayı bulan ‘to do list’ yapmıştım, bu benim projemdi ve iyi olmalıydı. Ailem ve Ali bu konu ne zaman geçse hep sağ gösterip sol vurduğumu söylerler.
Fotoğraf Çekimleri Rüya Şehir Roma’da
İşin en orijinal ve keyifli kısmı fotoğraf çekimlerinde! Biz fotoğrafçımız konusunda çok şanslıydık ve iyi bir ekip olup hayatımız boyu gülümseyerek hatırlayacağımız çok keyifli bir iş çıkardık ortaya.
Balayına Roma’ya fotoğrafçılarımızla birlikte gittik! Rüya gibi, masal gibi aşk kokan Roma’da yaptık çekimlerimizi. Binlerce insanı ağırlayan Aşk Çeşmesi’ni boş yakalayabilmek için sabah 4’te oradaydık. Ve oradan sonra Vatikan’da sabahladık. Collesium, Aşk Çeşmesi, Vatikan, İspanyol Merdivenleri ve daha nicesi...
Roma aşktı ve biz orada bunu belgeler gibi birbirinden güzel fotoğraf çekimleri yaptık! Tüm Roma bizi ve aşk hikâyemizi izliyor, bizi alkışlayıp tebrik ediyordu. Düğün dansımızı Aşk Çeşmesi’nde tekrar yaptık, ayaklarımız yerden kesilmişti! Buradan Tayfun Öztürk fotoğraf ve ekibine çok teşekkür ediyoruz! Daha iyisi olamazdı bizim için. Bu benim hayallerimin de ötesinde oldu!
Roma’da 2 gün süren fotoğraf çekimi sonrası İtalya’nın kızıl goncası Bolonya şehrine gittik. İtalya’dan sonra balayının ikinci ayağı ise Bodrum olmuştu.
“Dolmanın İçindeki Kuş Üzümüne Kadar İlgilendiler”
Düğünümüz Bursa'da gerçekleşti. Açık havada kır düğünü istiyorduk. Sandalye süsünden biber dolmasının içindeki kuş üzümüne, orkestraya varana kadar tüm detaylarla ilgilenen güler yüzlü bir ekiple çalıştık.
Birbirinden farklı 5 ayrı görüşme yaparak kır düğünümüze ait tüm detayları netleştirdik. Bunlar; yemek, masa süsü ve tasarımı, düğün hediyesi, sandalye süsü, adlarımızın yazdığı pistin zemin kaplaması, roma kandilleri, ilk çıkış meşaleleri, nikah kürsüsü, peçete yüzüğü, şamdan, çiçek konsepti, fotoğraf çerçevesi gibi tüm detayları birlikte çalıştık.
En öne çıkan ve bizi farklı kılan pist zemin kaplamasıydı. Rengarenk motiflerle adımız soyadımız ve düğün tarihimizin yazdığı kaplama düğünümüze renk kattı!
“Hayalimdeki Gelinliği Hiç Bulamayacağım Sandım”
Gelinlik bulmak hazırlık sürecinin en zor yanıydı. Bursa’ da tam 1,5 ay gezmediğim gelinlikçi kalmadı. Ama yok, içime sinmiyor! O adını sanını överek anlattıkları gelinlikçilerdeki gelinliklerden bir tane beğendiğim olmadı. İddialı ve şık olmalıydı aynı zamanda da sade. Ve hiçbiri bana göre değildi.
Hayallerimdeki gelinliği bulamayacağım korkusuna kapıldım. Ta ki modacım Feride Hanım ile tanışana kadar. İşte o kapıdan girdiğim andan itibaren bu özel günüm onun emin ellerine emanetti! Bana İzmir düğün defilesinde görüp esinlendiği çok özel bir balık gelinlik dikti. İncecik, çok zarif ve ışıl ışıldı. Nitekim Roma’da da balık gelinliğimi giydim. İlk çıkış ve sonrası içinse süper prenses, üstü taşlarla kaplı, bana kendimi tam bir gelin gibi hissedeceğim bir gelinlik dikti. Her iki gelinliğimi de düğün boyunca mutlulukla taşıdım.
Hayallerimin buluştuğu nokta buydu. Hem iddialı hem fiziğimi ortaya çıkaracak hem de “keşke böyle bir şey de deneseydim” soru işaretini kafamda bırakmayacak 2 farklı gelinlik giymiştim! Prenses gelinliğimle parlayacak, göz dolduracak; fiziğimi ön plana çıkaran balık gelinliğimde ise zarafet ve naifliği tadacaktım, tam da öyle oldu işte! Aynı hayalimdeki gibiydim o pistte!
“Siz Ne Kadar Önem Verirseniz Firmalar da Öyle Yaklaşıyor”
Pinterest’te oluşturduğum klasörde hayalimdeki saç modellerini araştırdım, kafamda oluşan model ile düğünden 15 gün önce GOS kuaförün yolunu tuttum. Beklentimi anlattım. İstediğim saç modeline bakarak uygun bir saç kesimi yaptılar ve akabinde provayı gerçekleştirdik.
Aynı şekilde makyaj konusunda da beklentim netti ve düğünden önce kuaförüm artık tüm detaylara hakimdi. Saç modelim tam olarak istediğim gibiydi. Bu noktada beklentinizi görsellerle karşı tarafa net olarak aktarabilmek önemli bence. Siz bu gününüze ne kadar önem verirseniz onlar da bunu hissedip size o hassasiyetle yaklaşıyorlar.
“Saç Provam Stand-up Tadındaydı”
Kuafördeki prova süreci sanki 10 yıldır birbirini tanıyan dostların eğlenceli şakalaşması gibiydi aslında. Ekip profesyonel olduğu kadar eğlenceli de, tüm stresimi ve heyecanımı aldılar. Kahveler söylendi, dedikodu gırla zaten. Bulunduğunuz yer kuaför, kardeşiniz de boşanma avukatı olunca saç provam stand-up tadında geçti.
Düğün ve Save the Date aksesuarlarımı 3 ay önceden almaya başlamıştım çünkü her bir fotoğraf karesi için farklı kombinasyonlarda saç aksesuarı ve küpe gerekiyordu; işin ucunda Roma olunca! Damatlık aksesuarını düğünden önce 1 ay içerisinde rahatlıkla almıştık.
Davetiye ve Nikah Şekeri
Davetiye sözüm şuydu: “Ömür boyu mutluluğa imzalarımızı atarken sizlerin de yanımızda olmanızdan büyük mutluluk duyacağız”
Davetiye dağıtımı zor olmadı ancak düğün organizasyonu yemekli olduğu için tek tek herkese gelip gelmeyeceğini sormak durumunda kaldık. Düğünden 1 gün öncesine kadar katılım durumu değişen davetlilerimiz nedeniyle “Düğün Excel” listemizi sürekli günceller halde bulduk kendimizi.
Nikâh hediyemiz kır düğünü konseptine yakışacak romantik bir kandildi. Cam bir şişede duran kandilin içerisinde sıvı kandiller birlikte kurumuş çiçekler de vardı. Rengârenk nikah hediyeleri sipariş verdik, kır düğünü konseptli masalarımızı renklendirip farklı bir hava katmıştı!
Ve İlk Dans...
İlk dans şarkımız, Ed Sheeran “Perfect” idi. Şarkının sözleri o kadar anlamlı ki düğünde kendimi söylemekten alamadım.
Dans derslerine düğünden 1 ay önce başladık, sonuncusu tekrar olmak üzere 5 ayrı ders aldık. Daha sonra dansı düğün mekanında da çalıştık düğünden bir gün önce. Hangi harekette nerede dönelim, açı ayarlamaları gibi detaylar için.
Bu konuya özen gösterilmeli diye düşünüyorum. Hem bu dansla birlikte Ali’nin bu konuda ne kadar yetenekli olduğunu da fark ettim. Düğün dansı kendinize katacağınız güzel bir an, davetliler içinse görsel bir şölen. Düğünümüzün en duygusal anı da orkestranın Harun Kolçak’tan “Yanımda Kal” şarkısı ile dans ettiğimiz dakikalardı.
Gelin Çiçeği Kapanın Elinde Kalırsa...
Düğünde, masaları tek tek dolaşıyorduk ve bu olayın düğünümü istila etmesini istemiyordum. İnsanların elini sıkıp o kadar seri bir biçimde “Hoş geldiniz” demişim ki çok yakın bir arkadaşımın masasına geldiğimde kıza boş gözlerle bakıp, hiç tanımıyormuş gibi elini sıkıp devam etmişim. Ben asla hatırlamıyorum ama.
Düğünümün en eğlenceli anı tabii ki gelin çiçeğini fırlattığım o an ve sonrası! İnanamayacaksınız ama gelin çiçeğini öyle bir fırlatmışım ki; çiçeği hem erkek hem kız tarafından birer kişi tuttu! Evet! Videolardan izlediğimizde hala gülüyoruz nasıl olabilir diye! Futbol maçı hakemi gibi geriye sarıp yine izledik acaba gerçekte çiçeği alan kimdi diye. İstikbali mevzu bahis olan bu durumda, süreci yönetmek hiç de kolay olmadı!
Yeni Evlenecekler Tavsiyeler...
Düğününüz bittiğinde fotoğraf albümünü elinize alacak ve şunu diyeceksiniz: “Her şeyi evlilik teklifinden başlayarak geri alalım mı?” Her gittiğiniz düğünde kendi düğününüz aklınıza gelip tekrar tekrar yaşamak isteyeceksiniz!
Bu hayatınızın en özel anı ve bunu sadece bir kez yaşama şansınız var. Mutlu olup eğlenmek önceliğiniz olsun! Detaylara baktığınızda mutlaka eksiklikler olacaktır ama siz büyük resmi görün, dans edin, şarkılar söyleyin. Düğün konseptiniz açık hava kır düğünü şeklindeyse anlaştığınız yerin mutlaka kötü hava koşullarına karşı B planlarını öğrenin, işinizi bu konuda şansa bırakmayın. Sonra dönüp baktığınızda “Ah keşke şöyle yapsaydım” dememek için asla isteklerinizi ertelemeyin.
Yeni evlenecek çiftlerin streslerini azaltmaya, her şeyin yolunda gideceğine inanmaya ihtiyaçları var. Düğün firmalarının düğün hazırlığı ile birlikte, detaylar aktarılırken adaylar mutlaka kâğıt kalemle gitsinler, önemli noktaları not edip kendilerine yapılacaklar listesi hazırlasınlar. Düğün firmaları düğün süreci için Düğün.com’da olduğu gibi bir harita halinde ortaya çıkarırsa, çiftler için tablo daha net hale gelir ve neyi ne zaman nasıl yapmaları gerektiğine hakim olurlar.