Sabahları İstanbul trafiğinin nabzını tutan, Türkiye’nin ençok merak edilen sesi Murat Kazanasmaz sıcacık bir düğünle evlendi…
Ve tanıştılar…
Aynı işyerinde çalışıyorduk; fakat birbirimizden fazlaca uzak. Bir günaydınımız, merhabamız bile yokken bir ramazan akşamı kendimizi iftar sofrasında bulduk ve ilk yakınlaşma orada oldu.
Tartışmanın ardından gelen teklif
Birbirimizi çok seviyorduk ve bazen küçük tartışmalarımız oluyordu. Yine böyle bir tartışmanın yaşandığı bir akşam buluştuk ve Elif; "Kararın ne bu ilişki ile alakalı, ne düşünüyorsun?" sorusunu sordu ve ben "Seninle evlenmek istiyorum’’ dedim. Sonra her şey kendiliğinden gelişti zaten.
Hazırlıklar tıkır tıkır ilerledi
Biz aslında evlilik kararı verdiğimiz anda başladık hazırlıklara ve fazlasıyla planlı, programlı ilerledik. Her şeyi kafamızda bir bir planladığımız ve sıraya koyduğumuz için bocalamadan iki ay içerisinde tüm hazırlıkları tamamladık. Tabi aynı işyerinde çalışıyor olmamız ve sürekli iletişim halinde olmamız bize ciddi bir kolaylık sağladı.
Her anımız özeldi!
O aşama bu aşama diyemeyeceğiz, istemeye giderken alınan çiçekten nikah masasında söylenen evet kelimelerine kadar her anı isteyerek, severek ve canı gönülden yaptık. Özetle her anımız özeldi.
3 gün 3 gece süren düğün
Aslında çok alternatifimiz vardı ve biz en son ihtimali göz önünde bulundurarak Bahçelievler Nikah Dairesi’nde nikahımızı gerçekleştirdik. Onun öncesinde kına gecemizi düğün edasıyla yaptık ve nikah sonrasında yakınlarımızla sade ama çok anlamlı bir akşam yemeği yedik. Ertesi gün Yalova'da açık havada, havuz başında görkemli bir düğünle 3 gün 3 gece süren düğünümüzü noktaladık.
Organizasyonda başarılı bir gelin
Önemli olan sadece bizim hoşumuza gidenler değil, davetlilerin de hoşuna gidecek bir organizasyon olmasıydı. Elif organizasyon konusunda oldukça başarılı ve zevkli olduğu için, süslemesinden oturma düzeni ve kullanılan materyallere kadar her şeyi onun zevkine bıraktım ve iyi ki öyle yapmışım.
Nikah şekeri ve davetiyede sadelik
Aslında internette çok araştırma yaptık; fakat gördüğümüz kadarıyla insanlar hep markalar üzerinden hareket ediyorlardı ve hemen hemen kalıp ve klişeleşmiş şeyleri seçiyorlardı. Biz piyasaya indik, değişik şeyler aradık. Yani kimsenin kullanmadığı şeyleri bulduk. Sonunda Kadıköy Efes Pasajı'nda nikah şekeri ve davetiyelerimizde karar kıldık. Hem kimsenin kullanmadığı hem de sade ve bir o kadar da başarılı ürünler seçtik.
Gelinlik ve damatlık
Damatlık sorunu yaşayacağımızı bildiğim için ben Hatem Saykı'dan altı ay önceden seçimimi yaptım ve damatlığımı ayırttım. Gelinlik ise özel olarak dikildi, iki ay öncesinden Hasret Moda Evi'den alındı.
Düğün organizasyonunda planlı davranmak önemli!
Son güne hiçbir şey bırakmadığımız ve planlı davrandığımız için atladığımız önemli bir şey olmadı. Unutulup geri dönülüp alınan küçük eşyalar dışında; mesela kuaföre giderken unutulan gelin ayakkabısı gibi. Tavsiyemiz bir ay önceden düğün günü yapılacak şeylerin ara ara provasını yapmaları olacak, zihinde ve yüksek sesle yapılan bu provalar düğün öncesi ve anında büyük kolaylık sağlıyor.
Fotoğraf çekimleri Beyoğlu’nda
Fotoğraf çekimi için İstanbul'un en kalabalık noktaları olan Taksim ve Beyoğlu'nu seçmemiz, ilk kareden son kareye kadar neşeli ve komik anlar yaşamamıza vesile oldu :) Fotoğrafçı seçimimiz de başlı başına bir maceraydı. Bu konu çok zorlandığımız bir konuydu. Sürekli internetten araştırmalar yaptık, tek tek çekilen düğün resimlerini inceledik. En sonunda Neş’e Kübra Photography’nin objektifine poz vermemiz gerektiğini anladık ve öyle yaptık, iyi ki de yapmışız!
İlk uçakla İzmir’e
Aslında önceden planlanmış ama yakınlarımızı aldattığımız bir balayı oldu. Herkes bizi Sapanca'da bir otelde kalıyor zannederken, biz ilk uçakla İzmir'e firar ettik.