Tesadüflerle örülü bir hikayede mutlu sona ulaşmak...
Ve tanışırlar…
Tam da romantik komedi filmlerindeki gibi bir hikayemiz var. Öğle yemeği arasında bir arkadaşımla yürüyüş yaparken, sokakta Onur’a rastladık. Arkadaşımla üniversiteden tanışıyorlarmış, ayaküstü tanışıp yolumuza devam ettik. Aradan aylar geçti ve bir akşam ablamla beraber lise arkadaşıyla buluşmaya gittik lise arkadaşı da yanında kuzenini getirmiş. Ne tesadüf ki, o kuzen benim aylar önce tanıştığım, birbirimizden habersiz aynı kurumda çalıştığımız hayatımın aşkı Onur’muş.
Evlenmeye karar verirler…
Ankara Papper Moon’nun terasında akşam yemeği yerken birdenbire bizim şarkımız çalmaya başladı ve olduğumuz kata dilek fenerleri uçmaya başladı. Tam onlara bakarken arkamı döndüğümde onur güzel bir yüzük ve kocaman bir gülümsemeyle bana bakıyordu.
Hazırlıklar başlar!
Kararımızı aldıktan sonra kısa sürede ailelerimizi tanıştırdık. Sonrasında isteme gerçekleşti. Uzun ve yorucu bir dönem bizi beklediği için nişanı güzel bir yaz tatili geçirdikten sonra yapmaya kara verdik. Eylül ayında nişanlandık ve hazırlıklara hemen nişan sonrası başladık.
Minik detaylar deyip geçmeyin
Tüm süreç boyunca Düğün.com, yurtdışındaki web siteleri ve bloglardan düğün, kına gecesi, bekarlığa veda ve gelin hamamı ile ilgili yaptığım araştırmalardan çok keyif aldım. Benim için minik detaylar organizasyonun genelini oluşturduğu için internetten bu alanda oldukça faydalandım.
Düğün mekanında bir taşla iki kuş…
Nikah ve düğün için farklı bir şeyler yapmak istiyorduk. Nikah için açık havada tam da güneş batarken seremoni düşünürken, düğün için kapalı bir alan düşünüyorduk. Ama bu ikisini de aynı yerde yapabilmek, nikahtan sonra saçımı değiştirip biraz dinlenebilmek ve düğüne yenilenmiş olarak gelmek istiyordum. Bu istediklerimi fazla gezmemize gerek kalmadan Rixos Grand Ankara’da gerçekleştirebileceğimizi anladık. Böylece düğünden on ay önce düğün yerimizi belirlemiş olduk.
Düğün konseptinde Cinderella
Nikah hediyesi olarak kalıcı bir şeyler vermek istiyorduk. Uzun süre araştırdıktan sonra kutunun içinde Cinderella’nın arabası şeklindeki mumları bulduk. Bu mumlar düğün konseptimizde belirleyici oldular. Davetiyeyi özel tasarlattık ve yine Cinderella arabasını kullandık. Düğünde misafirlerimizin bu arabaların içine girip fotoğraf çektirebilmeleri için bir fotoğraf köşesi oluşturduk. Düğünde ise yurt dışından getirttiğimiz tek taş yüzük peçete halkalarını misafirlerimize hatıra olarak verdik.
Tam artık pes etmişken…
Gelinlik süreci benim için çok sıkıntılı oldu. Diktirmek istemiyordum, hazır gelinlik almak istiyor ve nikah sonrasında düğün olacağı için bir gelinlik üzerinden iki farklı kombinasyon yapmak istiyordum. Ancak yurt dışından gelen gelinlikler üzerinde değişiklik söz konusu olamıyordu. Tam artık pes etmiş ve diktirmeye karar vermiştim ki; Akay Gelinlik’te tam da istediğim gelinliği buldum. Nikah için tülden bolero yaptık, düğüne ise straplez olarak devam ettim. Düğünden yaklaşık beş ay önce gelinliğimi almıştım. Damatlık için; Atatürk’ün de smokinlerini diken bu konuda uzman Levon Kordonciyan’a gittik. Onur için gömleğinin içine isimlerimizi ve evlilik tarihimizi işlediği çok özel bir smokin hazırladı. Düğünden bir ay önce de damatlığı almıştık.
Görev paylaşımı
Düğün günü için ihtiyacımız olan her şeyin listesini önceden yaptık ve bu konuda ailemizden ve arkadaşlarımızdan yardım aldık. Herkesin sorumlu olduğu belli görevler vardı. Mesela tüm gün güzel kokmam için bir arkadaşım parfümümü yanında taşıyordu bir diğeri ise acil durum çantasından sorumluydu. Onlar sayesinde unuttuğumuz ya da atladığım bir şey olmadı.
Davullu zurnalı veda…
Düğün öncesi yapılan gelin hamamı hem çok eğlenceli hem de çok dinlendirici oldu. Düğün öncesi evden gelinlikle çıkarken gelen davul ve zurna, hem evdeki misafirleri şaşırttı hem herkesi ağlattı.
Bali’de balayı
Yeni yerleri keşfederken dinlenebilmek, egzotik yemekler yiyebilmek ve bol bol masaj yaptırabilmek için Bali’ye gittik.