Ne kadar istemesem de ısrarlar yüzünden görüşmeyi kabul ediyorum ve buluşuyoruz. Taksiden inip de onu kapıda gördüğümde "Aman ben bununla ne konuşacağım, hiç tarzım değil" diye geçiyor aklımdan.
Böyle tanıştılar!
Tanışmamız tam bir komediydi. Biraz eskiye dayalı bir usulle tanıştık. Görücü usulü! Öncelikle şunu belirtmek isterim. Dayım ile eşimin teyzesi komşular. Dayıma çok sık gittiğim dönemlerde eşimin teyzesi beni çok beğeniyor ve birbirimize uygun görüyorlar. Habersiz bizi birbirimizle görüştürmek isteseler de bir türlü başaramıyorlar. Tabi nihayet de benim kulağıma geliyor.
"Yüzümüz gülerek ilk buluşmayı atlatmıştık"
Ne kadar istemesem de ısrarlar yüzünden görüşmeyi kabul ediyorum ve buluşuyoruz. Taksiden inip de eşimi kapıda gördüğümde "Aman ben bununla ne konuşacağım, hiç tarzım değil" diye geçiyor aklımdan. Oturacağımız kafenin yolunu karıştırınca komik bir ortam oldu ve üzerimizdeki gerginlik bu sayede gitti. Nihayet oturup da konuşmaya başlayınca aslında çok da keyifli dakikalar geçirdiğimizi fark ettik. Beş saat hiç susmadan aralıksız sohbet ettik. Aklınıza gelebilecek her şeyden konuştuk. Yüzümüz gülerek ilk buluşmayı atlatmıştık.
Geç olsun güç olmasın
Evlenme teklifi en duygusal anlardan biri olur genelde. Bizimki sanki biraz aceleye geldi. Nişan tarihimiz alınmıştı ama daha ortada teklif yoktu. Nişandan önce de şöyle aile arasında bir yüzük takalım meselesi çıktı. Erkek tarafı bir gün sonra gelecekti. En nihayetinde gelinmeden bir gün önce güzel bir mekanda, güllerle süslenmiş bir masada muhteşem bir akşam yemeği ile teklifimi almıştım. Eşimin aklında böyle bir konsept yokmuş; fakat önemli olan o hissi yaşamak. En mutlu günlerimden biri olmuştu.
"Son geceye kadar işler bitmedi"
Daha henüz sevgiliyken çeşitli ev eşyalarına, mobilyalarına vs. zevk olsun diye bakardık. Bu sayede evimizi nasıl kurmak istediğimiz kafamızda şekillenmişti. Hazırlıklara ise nişandan sonra yani 07.09.2012 tarihinden sonra artık beğendiğimiz ürünleri alarak başladık. Yavaş yavaş eşyalarımız tamamlanıyordu. Evi tuttuğumuz vakit biraz daha yoğunlaştı işlerimiz. İnanın son geceye kadar evde işlerimiz bitmedi.
"Hala unutmamış yüzümdeki ifadeyi"
Aslında sevdiğiniz insan ile zorluklar bile keyifli. Ama en zevkli anlardan biri mobilyalarımızı beğenirken geçirdiğimiz zamandı. Eşimin hiç unutmadığı bir şey var mobilyalara bakarken. Country tarzı mobilyaları görünce "Hayatım bizim hiç böyle evimiz olmayacak mı?" dedim. Hala unutmamış. Yüzümdeki o ifade onu çok etkilemiş. Bu yüzden ne beğendiysek almaya çalıştık.
"Düğün mekanına aşık olduk"
Düğün yapmak istemiyorduk, nikahın ardından misafirlere küçük bir ikram sunmaktı planımız. Eşim biraz ailesini zorlamış benden habersiz. Son bir ay kala düğün mekanı bakmaya başladık. İkimiz de her yeri, her şeyi beğenmiyoruz. En sonunda bir yer ile karşılaştık. Tamamen deniz konsepti ile döşenmiş bir mekan: Gönül Davet Turkuaz! Aşık olduk desem yalan olmaz. Evimizin bir odasını da bu konseptte döşeyecektik. O yüzden daha da çok beğendik. En güzeli de sahneye kayık ile inmekti. Değişik ve unutulmazdı. Tek sorun düğün salonunun kapasitesi bizim ailemiz için yetersizdi.
Davetiyeleri seçmek zor!
Davetiye seçmek için Cağaloğlu'na gittik. Çok zor beğendik. Neden derseniz hem güzel bir davetiye istiyorduk hem de kesemize uymalıydı. Çok beğendiğimiz bir model oldu. Hem düğün hem de kına davetiye modeli. Fakat bütçemizi çok aşıyordu, vazgeçtik. Başka bir model beğendik ve dükkandan çıktık. Birkaç gün sonra davetiyeleri görünce eşimin hem düğün hem kına için ilk beğendimiz modeli yaptırdığını gördüm. Çok duygulandım. Ben mutlu olayım diye sürpriz yapmıştı.
Geleneksel havalar
Kına gecem enfesti. Tam hayallerimdeki gibi bir geceydi. Geleneksel davul ve zurnamız o gecede çaldı.
Tavsiye köşesi!
Bizim unuttuğumuz iki şey olmuştu. İlki gelin eldivenimdi. Üzerimi tamamlamasına rağmen takmayı unuttum. İkincisi ise gelin arabamızın üzerini açıp da fotoğraf çektirmeyi unutmak oldu. Düğün.com Çiftlerine tavsiyem daha önceden not almaları ya da yanlarında düğün günü yardımcı olabilecek bir kişi olması.
Gelinlik ve damatlık
Düğüne bir ay kala fotoğraf çekimimizi gerçekleştirmek istediğimiz için bu işe biraz erken başladık. Gelinliğim düğünden iki ay önce, damatlık ise bir ay önce hazırdı. Gelinliği çok güvendiğim bir moda evinde diktirdik. Damatlığı ise D'S Damat'tan aldık.
Düğünün komiği
Düğün günü normalde damat gelini bekler fakat bizde tam tersi oldu. Gelin arabasında çıkan sorunlar nedeniyle damadı iki saat bekledim. Aklımıza ne zaman gelse güleriz bu halimize.
Ve balayı!
Balayımız bir rüya gibiydi. Düğünümüzden iki gün önceye kadar daha nereye gideceğimiz belli değildi. Ama içimizden hep yurt dışına gitmek geçiyordu. Düğüne iki gün kala vize başvurusu yaptık. Çıkarsa gidecektik ve İtalya vizemiz çıktı.
Hemen araştırmaya girdik. İtalya'da nereler meşhur, nereye nasıl gidilir? İtalya'ya giden evli bir arkadaşımızla bir akşam geçirdik. Onlar anlattı biz not aldık. Oraların fotoğraflarını gördükçe daha bir heyecanlanıyorduk. Gerekli bilgileri almıştık.
İki saatlik bir uçuşun ardından Roma'daydık. Muhteşem gözüküyordu. Roma, Napoli, Floransa ve Venedik… Karış karış gezdik. Macera dolu bir tatil oldu benim için. Sırtımızda çantalar, ellerimizde haritalar keşfetmenin mutluluğunu yaşıyorduk. Yanlış trene binip fazla para da ödedik, paramız yetmediği için gece dışarıda da kaldık, ne kadar pahalı olsa da beğendiğimiz iki çantayı da aldık ama hepsine değdi.
Sıradan bir otel tatili yerine macera dolu bir tatil geçirdiğimiz için çok mutluyduk. Dönüşümüzde çok üzüldük, göremediğimiz yerler vardı daha. Sekiz gün yetmedi, sanki annesinden ayrılmak istemeyen çocuklar gibiydik. Beş ay oldu fakat hala tadı damağımda. Roma kokusu hala burnumda…
-
Editörün notu: Şeyda ve Ahmet gibi macera dolu ve gezginlere yakışır bir balayı için neler yapabileceğinize bir göz atın derim.