"Aramızı Hollywood ünlüleri yaptı."
Kampüste Aşk Kokusu Var
Üniversitede aynı bölümde okuduğumuzdan 1,5 senelik bir tanışıklığımız vardı. Çok sıkıldığımız derslerde kendi uydurduğumuz bir oyun olan “film repliği sor, sana hangi film olduğunu söyleyeyim.” oyununu oynarken atıldığımız bir dersten sonra başladı birlikteliğimiz.
İstanbul Manzarasında “EVET”!
6 senelik birlikteliğimizden sonra benim için çok özel bir yer olan Galata Kulesi’nde aldım evlilik teklifimi. Tüm karmaşasına rağmen aşık olduğum şehre kuş bakışı teklif almam hayatımın en güzel anılarından biri oldu. Üstelik 6. yıldönümümüzü kutlamak için gittiğimiz yemekte siparişim yerine tabak içinde yüzükle karşılaşmam anımsadıkça mutlu eder beni.
Hazırlıklar Başlasın!
Evlilik hazırlıklarına düğün tarihinden 7 ay önce başladık ve her şeyi yavaş yavaş yaptık. İlk olarak düğün mekanı ve düğün fotoğrafçısına karar verdik. Çünkü her ikisinde de tercihlerimiz çok netti. Düğün fotoğraflarımızı çeken Esra Pozan gerçek olamayacak kadar pozitif oluşu ile hem günümüze eğlence kattı hem de çok iyi bir arkadaşımız oldu. Bu süreci yaşayacaklara kesinlikle yapacakları her hazırlığın keyfini çıkarmalarını tavsiye ediyorum. O zaman yorulsanız bile geriye harika anılar biriktiriyorsunuz.
Prenseslik Provası
Tabii bu anıların en büyülüsü gelinlik seçimi oldu. Tüm duvarların aynalardan oluştuğu bir odada tüller ve enfes danteller önüme serildiğinde kendimi prenses gibi hissetmiştim. Öyle ki 3. giydiğim gelinlik zaten seçtiğim olmasına rağmen birkaç tane deneyerek o büyünün daha uzun sürmesini sağladığımı hiç unutamıyorum. İmaj her şeydir, anlayışını benimsediğimden ayakkabılarımın topuklu olması kaçınılmazdı. Fakat tüm gün üzerinde zıplayacağım için mutlaka rahat olmalıydı. Fakat bu rahatlık babet veya spor ayakkabı ile olmaz diye direttiğim için Divan Kundura'nın muhteşem rahatlıkta pabucu ile hiç zorlanmadım.
Mor, Beyaz ve Pembe Kır Düğünü
Tek tercihimiz kır düğünü konsepti olduğu için işimiz biraz daha kolaydı. Bu isteğimizi karşılayacak gezdiğimiz tüm mekanlar arasında ise Event Garden en çok içimize sinen oldu. Ormanın içindeki bu alan o kadar güzeldi ki bize sadece masa seçimi yapmak kalmıştı. O renklerin ahengini bozmamak için de mor, beyaz ve pembe çiçeklerden oluşan, mint yeşili ve beyaz ağırlıklı bir masa düzeni yaptık ve bu düzeni olabildiğince sade tuttuk.
Ayrıntılar Filmlerde Gizliydi
Kır düğünümüzü “Baba” filminin düğün sahnesi gibi organize ettiğimiz için konseptimizi bizim hikayemizde önemli bir anlamı olan filmler olarak belirledik. Tüm masalara Grace Kelly, Al Pacino, Jack Nicholson ve Marlon Brando gibi eski zaman aktörlerinin isimlerini vererek masa numarası yerine onların resimlerini yerleştirdik. Giriş, nikah müziği ve ilk dans gibi müziklerimiz de film müziklerinden oldu. Dans parçamız ise Truva filminin efsane şarkısı Josh Groban’ın seslendirdiği "Remember Me" idi. Bizim için sevdiğimiz bir ayrıntıyı düğünümüze yansıtmak hem tüm ayrıntılarla keyifle uğraşmamızı hem de hiç sıkılmamamızı sağladı.
Dergi Kapağı Formatında Davetiye
Davetiyemiz bilindik ve hazır bir davetiye olmasın, bize özel tasarım davetiye olsun istediğimiz için dergi kapağı gibi olmasını planladık. Düğünden 2 ay önce benim pembe, Arıkan’ın da siyah papyon taktığı düğün resimlerini andıran resimler çektirerek sanki ünlü bir çift evleniyormuş ve gelin dergisine kapak olmuşlar gibi bir çekim yaptık. Nikah şekerimizin ise nar olmasına karar verdik.
İspanyol ile Fransız’ın Birlikteliği
Sade ama şık bir İspanyol olan Pronovias’tan gelinliğimi, Fransız asaletinin temsilcisi Cacharel’den ise damatlığı seçtik. Damatlığı düğünden bir ay önce almamıza rağmen gelinliğimi 7 ay önce almıştık.
Kaçınılmaz Aksilikler
O günün telaşı ve heyecanından oturma düzeni isim kartlarını evde unuttum. Sanırım en büyük karışıklığımız bu oldu. Bu süreci takip edecekler için ise tek tavsiyem sakin, sakin ve daha sakin olmaları.
Kahkaha Sesi
Düğün günü arabamızın üstünde neredeyse bizimle düğün mekanına kadar gelen çocuklar gözlerimizden yaş gelircesine kahkaha ile güne başlamamızı sağlamıştı. Bir koca gülümseme ise, ev seçmeden mobilyalarımızı aldığımız için uzun bir süre mobilyaya uygun ev bulamamakla geçirdiğimiz zamanlardan geldi. Üstelik ailelerimiz ve arkadaşlarımız arasında hala bir dalga konusu olmaktan kurtulamadık.
Balayı
Balayımızı Çeşme’de butik bir otel olan Ceshme Plus+ da geçirdik. Bir otel odasından ziyade küçük bir yazlık ev gibiydi. Çiçekli bir bahçesi ve harika manzarayı izleyeceğimiz kocaman bir verandası vardı. Otel oldukça kalabalık olmasına rağmen 2 havuz, bir kumsalı ve ayrı bir de beach alanı olduğu için sanki kimse yokmuş gibi sakin ve huzurluydu.