En keyiflisi: Save The Date fotoğraf çekimi! En duygusalı: Gelinlik seçimi! En eğlencelisi: En sevdiğim arkadaşlarımla gittiğimiz mini bekarlığa veda tatili!
Nasıl tanıştınız?
Evlenmeden 8 yıl önce ortak bir arkadaşımızın doğum gününde tanıştık.
Ya evlenme teklifi?
Marka konferansı için Swiss Hotel’e gitmiştim. Serkan da o gün iş arkadaşlarımla konuşup her şeyi ayarlamış. Yöneticim beni arayıp saat 16.00’da otelin Business Lounge’unda bir görüşmeye katılmam gerektiğini söyledi. Toplantı yerine gittiğimde Ahmet Hiçyılmaz ile görüşmek istediğimi söyledim, beni bir odaya yönlendirdiler. İçeri girdim kırmızı örtülü boş bir masa, üzerinde adımın yazılı olduğu bir zarf duruyor. Zarfı açtım içerisinde “Evet?” yazıyor. Aynı anda Serkan’ın parfüm kokusunu duyduğumu hatırlıyorum. Çok heyecanlandım, arkamı döndüm Serkan diz çökmüş yüzük kutusunu tutuyordu. Heyecandan evet diyemedim bir süre. Zaten o da heyecandan hazırladığı konuşmasını yapamamış.
Hazırlıklar ne kadar sürdü?
Evlenme teklifinden yaklaşık 1 ay sonra isteme törenimiz oldu. Çok hızlı evlenmeyi düşünmediğimiz için arada nişan da yapalım, kutlama yapmak için bir sebebimiz daha olsun dedik. Yaklaşık 6 ay sonra nişanımız oldu. Nişan sonrası düğün mekânı için araştırmalara başladık. Hazırlıklarımız 5 Mayıs ve Esma Sultan için karar verdikten sonra başladı ve düğüne kadar yaklaşık 6-7 ay sürdü.
Dönüp baktığınızda en keyiflisi neydi?
Hazırlık sürecinin en keyifli kısmı Sevgili Özlem Turan ile yaptığımız Save The Date fotoğraf çekimimizdi. En duygusal kısmı kesinlikle gelinlik seçimiydi. En eğlenceli kısmı ise, en sevdiğim arkadaşlarımla birlikte gittiğimiz mini bekarlığa veda tatilimizdi!
Düğün mekanına nasıl karar verdiniz?
Düğün mekanı için bir süre kararsız kaldık çünkü ilk etapta Bodrum’da evlenmeyi düşünüyorduk. Sonra hem davetliler için zor olabileceği hem de organizasyonun istediğimiz gibi olamayabileceğini düşünerek vazgeçtik. İstanbul için ise aklımızda tek bir mekan vardı, o da dokusuna hayran olduğumuz ve ilk gittiğimiz andan itibaren kalbimizi çarptıran Esma Sultan. Diğer kriterlerimiz ise müthiş yemekleri ve mekânın konumuydu.
En çok nelere önem verdiniz?
Kısaca: Organizasyon, müzik ve fotoğraflar! Masa dekorasyonuna, çiçeklere, menü, oturma kartı ve masa numaraları gibi düğünümüzü kişiselleştirecek ve davetlilerimize bizim düğünümüzde olduklarını hissettirecek detaylara çok önem verdiğimizi söyleyebilirim…
Peki ya davetiye ve nikah şekeri?
Davetiye, menü, oturma kartları gibi basılı malzemelerimizi en yakın arkadaşım Selen ile birlikte hazırladık. Davetiyede sevgili Özlem Turan ile birlikte yaptığımız fotoğraf çekiminden kareleri kullandık… Nikah şekeri yerine tüm davetlilerimizin adına WWF’e, bizim için anlamlı olan kediciklere bağış yaptık. Düğünümüzle ilgili kendimizi en iyi hissettiren detay da buydu.
Gelinlik ve damatlık?
Her ikisini de Vakko Wedding’den aldık. Gelinliği yaklaşık 5 ay önce aldık. Damatlık ise özel dikimdi.
Düğün günü unutulan bir şey oldu mu?
Unuttuğumuz veya atladığımız bir şey olmadı neyse ki… Yalnızca arkadaşlarımızla fotoğraf çektirmek için biraz stres yaşadık. Tavsiyem arkadaş fotoğrafları için ya vakitli hazırlanmak ya da bu keyifli çekimleri nikâhtan sonraya, ilk danstan önceye bırakmak…
Size özel bir şey oldu mu kutlamalar sırasında?
Serdar Ortaç’ın Yaz Günü şarkısı, ikimizin şarkısıydı. Bu şarkı her çaldığında çok eğlenir, deli gibi dans ederdik. Düğünümüzde hep birlikte “Buralara yaz günü kar yağıyor” şarkısını söylerken, sahneye kar yağdırdık…
Ve balayı?
Maldivler’e gittik. Gerçekten yeryüzündeki cennet! Uzuuun bir hazırlık ve sabaha kadar dans edilen bir düğünden sonra harika geliyor.