Düğün fotoğraflarımızın çekimi sırasında yanıma gelip siyah kuşağımın anlamını soran teyzeler de bizi çok eğlendirdi.
Nasıl tanıştınız?
Tanışmamız bundan yedi yıl öncesine, 2005 yılına dayanıyor. Fakat ayrı şehirlerde yaşadığımız için yaklaşık 1,5 yıl yakın iki arkadaştık sadece. Daha sonra 2006 yılının sonlarına doğru, şehirler ayrı olsa da biz bu ilişkiyi yürütebiliriz diye karar verdik ve ilişkimiz başladı. 2 yıl boyunca Ankara-İstanbul arası gidip geldik.
Nasıl evlenme teklifi aldınız- ya da ettiniz?
Evlenme konusu zaman içinde aramızda konuşulur bir hal almıştı. Üniversite mezuniyeti, benim İstanbul’a taşınmam, Can’ın askerlik dönemi bitip, iş durumlarımız da netleşince birlikte Paris’e gittik. İkimizin de Paris’e ilk gidişiydi, Eiffel’in en tepesinde Can bana evlenme teklifi etti. Beraber çıktığımız tatillerin arasında en güzeli sanırım her zaman Paris tatilimiz olacak.
Evlilik kararı aldıktan sonra nasıl bir hazırlık içerisine girdiniz, hazırlıklara ne zaman başladınız, düğün öncesi hazırlıklarınız ne kadar sürdü?
Haziran 2011’de nişanlandık, aileler süreyi uzatmadan Ekim gibi evlenmemizi istedi. Biz sıkışık bir dönem yaşamayı tercih etmediğimiz için aileleri ikna edip Mayıs 2012’ye tarih aldık. Son ana kadar hazırlık döneminin çok keyifli geçtiğini söyleyebilirim. İlk kararımız, organizasyon firmasıyla anlaşmamak ve her şeyi kendimiz yapmak oldu. Sonra bir sürü çılgın fikir arasından en yapabileceğimiz, en hoşumuza gidenleri belirledik. Profesyonel hayatımda da satın alma uzmanı olduğum için yardım alabileceğim bir sürü arkadaşım, tanıdığım tedarikçiler vardı. 6 aya yayılan hazırlık süresince her şeyi planlı ve eğlenceli bir şekilde yaptık
Tüm süreçte en çok hoşunuza giden keyif aldığınız hazırlık aşaması hangisiydi?
Hepsi! Düğünden 2 hafta kadar önce yakın 5-6 arkadaşımızdan oluşan bir destek ekibi oluşturduk. Onlarla biraraya gelerek detayların üzerinden geçmek çok keyifliydi. Düğünün sonuna doğru Karaoke olmasına karar verdik, arkadaşlarımız ve kuzenlerimle karaoke şarkılarını belirledik. Özellikle karaoke bölümünün herkesin gönüllerini çaldığını düşünüyorum. Balayı planlaması ve hazırlığı da yine en keyif verici işlerden birisiydi sanırım.
Düğün mekanınıza nasıl karar verdiniz? Kararınızı verirken gözününde bulundurduğunuz kriterler nelerdi?
Düğün mekanına karar vermeden önce bence çiftin nasıl bir düğün istediğine karar vermesi gerekiyor. Can ve ben otel ortamında geçen kapalı ve belki de daha ihtişamlı-organizasyonlu düğünlerin bize göre olmadığını biliyorduk. Deniz gören yeşillikler içinde bir kır düğünü ve kesinlikle el yapımı, bizi anlatan bir düğün olmasını istiyorduk. Evlilik tarihimiz Mayıs sonu olduğu için mekanın hem kapalı, hem yeşillikli, hem de denize yakın olması gerekiyordu. Romantika tüm taleplerimizi karşıladı, mekan seçiminin en doğru kararlarımızdan biri olduğunu o gece daha iyi anladık.
Gelelim diğer ayrıntılara. Düğün organizasyonunuz ile ilgili ne tip detaylara önceden karar verdiniz? Hangi detaylara önem verdiniz?
Her ayrıntıyla tek tek ilgilendik, ilk olarak organizasyon şirketi ile çalışmayıp her şeyi kendimiz yapmaya karar verdik. Masa örtülerin dikilmesinden, kavanozlara, masa çiçeklerine, dilek ağacı, düğün davetlilerinin bizimle resim çekilebileceği banner tasarımı, cd şeklinde nikah davetiyelerimiz, şeker köşemiz, o gün bize destek verecek 5-6 arkadaşımızdan kurduğumuz destek ekibimiz, hepsi her bir detayın üzerinden geçerek karar verdiğimiz şeyler oldu. Hepsini yapmak ve tasarlamak oldukça eğlenceliydi. Düğün günü bazı hazırlıklara biz de destek verdik.
Davetiye, nikah şekeri gibi tasarıma dayalı düğün ihtiyaçlarınızı nereden seçtiniz?
Aslında düğünümüzle ilgili hemen hemen her şey tasarıma dayalı ve kendi yaratıcılığımızla kurguladığımız detaylardan oluşuyordu. Davetiyemiz için “Ne yaparsak hiç kimse davetiyemizi hiçbir zaman atmaz ve sürekli saklar?” sorusundan yola çıkarak CD bastırdık, ön ve arka kapağında özel çekim resimlerimiz, içindeyse en sevdiğimiz 5 şarkı yer alıyordu. Davetiyede yer alacak resimlerin çekimi için Şubat ayında Ankara’dan arkadaşlarımızla Caddebostan’da çekim yaptık. Şubat soğuğundaki çekimde benim üzerimde sadece ince bir beyaz elbise ve Can’da sadece bir gömlek vardı. Nikah şekeri olarak düğün tema renklerimiz olan pembe-yeşil renklerde macaron’lar dağıttık. Düğün mekanında masalarda üzerlerinde sticker resmimizin bulunduğu klasik cola şişeleri, kendi yaptığım kaplama kavanozlar, diktirdiğimiz masa runner’ları yer alıyordu. Şeker köşesi çok sevdiğim bir arkadaşımın eşi tarafından hazırlandı. Düğünde yer alan her şey katılımcılara hediye edildi, herkes beğendiği parçaları hatıra olarak evine götürdü.
Gelinlik ve damatlığınızı nereden seçtiniz ve düğünden ne kadar önce satın aldınız?
Gelinliği düğünden tam 9 ay önce aldık, damatlığı da 5 ay kadar önce. Düğün sezonu başlamadan hareket etmiş olmak hem içimizi rahatlattı hem de bütçemizi. Düğünden 1 ay önce tadilatları yaptırdık.
Düğün günü unuttuğunuz. atladığınız bir şey oldu mu? Bu konuda Dugun.com Çiftlerine ne tavsiye edersiniz?
Unuttuğumuz bir şey olmadı ama önceden yapmayı planladığımız ama yapmadığımız bir detay oldu. Romantika deniz kıyısında olduğu için düğün sonuna doğru denize yanan japon fenerleri bırakacaktık. Düğün sonuna doğru herkes o kadar havaya girmişti ve o kadar eğleniyorlardı ki, insanları içerdeki havadan koparıp deniz kıyısına çekmek istemedik.
Kutlamalarınız esnasında geleneksel veya size özel bir şeyler gerçekleşti mi?
Düğündeki karaoke ve bir arkadaşımızın performansı güzeldi, onun dışında bizimle fotoğraf çektirmek isteyen olur ama çektiremezse diye mekanda banner’ımız vardı, isteyenler önüne geçip fotoğraf çektirdiler. Bir de klasik düğün defteri yerine dilek ağacı yaptık, herkes içinden gelenleri ağacımıza mandallarla astı. Dilek ağacımız tüm dilekleriyle birlikte halen salonumuzun baş köşesinde.
Düğün günü veya hazırlıklarınız esnasında başınıza gelen komik bir olay var mı?
Şöförümüz ve dolayısıyla düğün arabamız hemen hemen her yere geç kaldı ve Kadıköy Evlendirme Dairesi'ne giderken takıldığımız trafik az kalsın kendi nikâhımıza yetişemememize yol açıyordu. Bunun dışında fotoğraf çekimlerinde yanıma gelip siyah kuşağımın anlamını soran teyzeler de bizi çok eğlendirdi.
Balayınızı nerede geçirdiniz?
Balayımızın ilk haftasını Marmaris Selimiye’de geçirdik, 2. Haftamızda Mykonos’taydık.
KÜNYE:
Mekan: Romantika – Fenerbahçe Parkı
Fotoğraflar: Dilek Telcioğlu
Saç ve Makyaj:Hakan Köse – Etiler
Düğün Dansı: Leonard Cohen – Dance Me To The End Of Love
Organizasyon Firması: Etkin Tanıtım ve kendimiz
Balayı Yeri: Selimiye - Marmaris, Mykonos
Gelinlik: Privenuptia – Bağdat Caddesi
Damatlık: Network
Gelin Arabası: Düğün Otosu
Müzik & Ses Işık: Pan Müzik Servis
Davetiye:Ajans Alakazam
Nikah Şekeri/Misafir Anı Hediyesi: Pelit / Bi Pasta
Gelin Ayakkabısı: Divanni
El Buketi/ Çiçekçi:AmoreBride