13 yaşında ilk kez o lojmanlarda tanışmıştık...
Ve tanıştılar…
Mert’in babası ile benim dayım aynı şirkette çalışıyorlardı ve lojmanda kalıyorlardı. Mert kuzenlerimin arkadaşıydı ve on üç yaşında ilk defa o lojmanda tanışmıştık. Sonra o beş sene hiç görüşmedik. O kadar yıl sonra Facebook tekrar görüşmemizi sağladı.
Basketbol sahasında gelen teklif
Bizim evlenme teklifimizin zamanlaması normal süreçten biraz farklı işledi. Önce Eylül ayında evlenmek istediğimize karar verdik ve aylardan Nisan’dı, bu yüzden tüm sıralamalar değişti. Düğün mekanımıza bakmak için Balıkesir’e gittiğimizde; Mert bahsettiğimiz lojmanda çocuk yaşlarda beraber basket oynadığımız sahada, yine basket oynama bahanesi ile beni kandırdı. Sahaya indik, basketbol oynadıktan sonra romantik bir konuşma başladı. Ben ortamın etkisiyle diye düşünürken, Mert dizlerinin üzerine çöktü, cebinden yüzüğü çıkarttı ve ‘Benimle evlenir misin?’ diye sordu. Çok güzel şeyler de söyledi ama ben heyecandan gerisini hatırlayamıyorum.
Az zamanda çok iş
Evlilik kararını Nisan’da alıp, Mayıs’ta nişanlanıp, Eylül ayı başında da evlendik. Bu durumda çok az bir vaktimiz vardı ve en verimli şekilde zamanı kullanmaya çalıştık. Dört ay gibi kısa bir süre içinde düğünümüzü kusursuzca planladık.
En keyiflisi
Gelinlik ve damatlık seçimi! Birebir kendimizi ilgilendiren ve deneme süreci oldukça eğlenceli olan bir süreçti. Mert’in damatlığını DS Damat’tan, gömleğini ve papyonunu ise, Damat Tween’den aldık. Düğünden bir ay önce temin etmemiz yeterli oldu. Benim gelinliğimi ise Privenuptia’dan iki buçuk ay öncesinden aldık. Gelinliği mağazada bıraktık ve ben düğüne bir ay kala birinci, on beş gün kala ikinci provaya gidip, en son üzerime göre daraltılmalar yapıldıktan sonra düğüne üç gün kala aldım.
Oğlan bizim kız bizim
Düğünümüz Balıkesir’de gerçekleşti. Mert’in ailesi ve benim anne tarafım Balıkesirli. Baba tarafım da Çanakkaleli olduğundan, herkes için en uygun şehir orasıydı. Düğünümüz Eylül ayında gerçekleşeceği için açık hava düğünü istiyorduk. Şehir dışından gelen konuklarımızı ağırlayabileceğimiz; hem konaklama hem de düğün mekanı özelliğini taşıyan tek bir yer vardı, o da Balıkesir Asya Termal Otel’di.
Geriye bir tek fotoğraflar kalır
İlk karar verdiğimiz yer tabiî ki düğün mekanıydı. Sonrasında fotoğraf, davetiye, nikah hediyesi, orkestra ve organizasyon sıralaması ile detayları belirledik. Benim için en önemli nokta fotoğraflardı; çünkü geriye bir tek onların kalacağını biliyordum, öyle de oldu. En Mutlu Günüm Photography ile tüm ayrıntıları önceden görüştük. Çekim yeri Balıkesir olduğu için nerde çekim yapacağımız konusunda kararsızdık. En Mutlu Günüm Photography’den Göktuğ Canbaba çekimden bir gün önce Balıkesir’e geldi ve mekan araştırması yaptı. Böylece hiç kullanılmayan eski bir ev bulduk. Fotoğraflar tam istediğimiz gibi oldu. Düğünümüze katılan davetlilerin eğlenmesi de bizim için çok önemliydi, bol oynamalı bir düğünümüz oldu.
Davetiyede nostalji, hediyede işlevsellik
Davetiyemizi İstanbul Kadıköy’de Girgin Davetiye’den seçtik. Nostaljiyi sevdiğimiz için saatli maarif şeklinde bir davetiye belirledik. Nikah hediyesi dediğim (çünkü yanında şeker yoktu) hediyelerimizi de Tahtakale’den Şark Han Pasajı’ndan temin ettik. Buzdolabı üzerine mıknatıslı fotoğraflarımızın olduğu şişe açacaklarından tasarlanmış bir objeydi.
Eyvah gelin çiçeğim yok!
Düğün günü hem çok koşuşturmalı hem de başınızın çok kalabalık olduğu bir gün. Tabi ki herkes sizinle bu mutlu gününüzü paylaşmaya çalışıyor. Nikah için bizi aşağıya çağırdıklarında yine odamız çok kalabalık olduğu için gelin çiçeğimi odada unuttum, aşağıya indiğimde çiçeğim yoktu. Neyse ki, nikah başlamadan önce bir otel görevlisi çiçeği nikaha yetiştirdi. Gerçi kimse fark etmemiş, ben elimin boş olmadığı anlaşılmasın diye girerken bol bol el salladım. Anlaşılan işe yaramış.
En eğlencelisinden bekarlığa veda
Düğün öncesinde kardeşim ve en yakın arkadaşım hiç unutamayacağım, çok sevimli ve eğlenceli bir bekarlığa veda partisi hazırladılar. Bir de bizim yörede, kız evden alınmaya gelindiğinde davul ve klarnet ile uğurlanır. Bizde de böyle oldu ve Mert beni almaya geldiğinde onu davul ve klarnet ile karşıladım ve ev çıkışında yine karşılıklı oynadık.
Az kalsın nikaha yetişemiyorduk
Gelin arabamız eski model bir Ford’du ve o kadar yavaş gidiyordu ki arabayı bırakıp düğün mekanına arkadaşlarımızın arabası ile ancak yetişebildik! Ayrıca arabanın şoförü sürekli oyun havası çalıyordu, galiba onu da hiç unutmayacağız.
Kalbim Ege’de kaldı
Balayımıza önce iki günlük Çeşme dinlenmesi ile başlayıp, Yunan Adaları’nı gezen gemi turu ile bitirdik. Ege ağırlıklı bir balayı olmuş oldu. Patmos, Santorini, Rodos, Mikanos ve Atina’yı gezdik.