Üniversitede okurken başlayan ilişkilerini evliliğe taşıdılar ve beraber Londra’da yeni bir hayata başlayacaklar! Evlilik kararını bir anda alan Mustafa ve Dilan çifti düğün sürecindeki seçimlerinde doğallıktan yana oldu. Bu süreçteki detayları, hangi mekanı tercih ettiklerini, nasıl streslerini azalttıklarını öğrenmek ister misin? Cevabın "Evet." ise gel onların ağzından düğün hikayelerini okuyalım.
Mustafa ile üniversitede okurken tanıştık. İkimiz de 2008 girişliyiz. Ben işletme mezunuyum, Mustafa sosyoloji mezunu. Hazırlık döneminde birbirimizi uzaktan tanırdık. Sonrasında ortak yakın arkadaşlarımız sayesinde beraber vakit geçirmeye başladık ve bir süre sonra sevgili olduk.
Biz her şeyden önce iyi arkadaş olduk. İlişkimiz başladığında zaten çok iyi anlaşıyorduk. En çok hangi özelliğimizden etkilendik bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim ki birbirimizi tamamlıyoruz.
Arkadaşlarla Evlilik Teklifi Organizasyonu
Bir gün iş çıkışı eve geldiğimde yerlerde mumlar vardı ve ikimizin de çok sevdiği bir şarkı çalıyordu. Zaten ilişki sürecinde konuşup evlenmeye karar vermiştik. Ama yine de teklif sürpriz oldu. Tatlı bir konuşma ve evlilik teklifinden sonra arka odada saklanan arkadaşlarımız da çıktı ve hep beraber kutladık.
Bu arada alyans olarak da klasik bir model seçtik ve Günbay Kuyumculuk'tan satın aldık.
Kısa Sürede Düğün Planı
Düğün hazırlık süreci biraz sancılı ve karışık oldu. 2016’da yaz tatili dönüşünde bir sohbet esnasında evlenmeye karar verdik. İkimiz de birbirimizi çok iyi tanıdığımız için ayaküstü "Şöyle olsa, böyle olsa…" derken bütün düğünü planlamıştık bile.
Bu sırada hayatımızda beklenmedik bir gelişme oldu ve Mustafa iş sebebi ile Londra’ya taşındı. Bundan sonraki süreci, sürekli telefonda Skype’tan konuşarak ya da FaceTime yaparak geçirdik.
Mustafa fırsat buldukça Türkiye’ye geliyordu. Ama yoğun iş temposu sebebiyle görüşmelerimize çoğunlukla küçük bir ekrandan katılmak zorunda kaldı. Ancak hem birbirimizi çok iyi tanıdığımız hem de ne istediğimizi çok iyi bildiğimiz için mesafeler hayal ettiğimiz düğünü yapmamıza engel olmadı.
Hafta Sonu Kaçamağı Tadında Düğün
İkimiz de deniz aşığıyız ve yazın en sevdiğimiz aktivitesi kısa hafta sonu tatilleri planlamak. Düğünümüzün de bu şekilde tatlı bir hafta sonu kaçamağı olmasını istedik. O nedenle İzmir’de deniz kenarında, misafirlerimizle hem denize girip hem de eğlenebileceğimiz bir yer aradık.
Eski Foça’da çok güzel bir koyda Hanedan Beach Hotel’i bulduk. Tam olarak hayal ettiğimiz düğünü yapabileceğimiz bir mekandı.
Hem Romantik Hem Şık Düğün Konsepti
İlk günden itibaren düğünümüzü hayal ederken hep İzmir’de güzel bir yaz akşamını canlandırıyorduk gözümüzde. Bunun için yaptıkları her işe hayran kaldığım Amore Wedding’ten Duygu ve Hasan ile bir araya geldik ve onlara ne istediğimizi tüm detayları ile anlattık.
Kendi topladığımız görseller ve onların yönlendirmeleriyle tam hayal ettiğimiz gibi oldu: Tatlı bir yaz akşamı ruhunu yaşatan ve çok samimi bir düğün!
Işıklandırmalar ve sarmaşıklar çok doğal bir ortam yarattı. Masa düzeninde kristal antika objeler ve mumlarla hem çok romantik hem de çok şık bir görüntü yarattılar.
Masa örtüsünden sandalyelere, peçete süsünden masa kartlarına kadar her detay konsepti tamamlayacak şekilde seçildi. Girişte bizi arkadaşlarımız çiçek konfetileri ile karşıladı.
Organizasyon firmalarının öncelikle evlenecek çifti iyi anlaması, tanıması çok önemli. Beklentilerini iyice anladıktan sonra en doğru önerileri sunmaları gerekli. Düğünle alakalı ne kadar plan yaparsanız yapın illa bir problem oluyor bu yüzden çiftleri bu tür problemlere de hazırlamaları gerekiyor.
“Rahatlığımız Fotoğraflara Yansıdı.”
Fotoğraf çekimi; aynı gün, düğünü yapacağımız koyda Stüdyo Ekrem tarafından gerçekleştirildi. İzmir’de gün batımı diğer manzaralardan çok daha güzel olduğu için o saatleri yakalamaya dikkat ettik.
Otel içinde ve deniz kenarında çekimlerimiz oldu. Tabii ki gelinlikle taşlı bir sahilde yürümek ve poz vermek çok da kolay değildi. Ancak çekimler sırasında çok eğlendik. Bu eğlence ve rahatlık fotoğraflarımıza da yansıdı.
Her Zaman Doğallıktan Yana
Gelinlik konusuna gelirsek; ben her zaman rahatlıktan ve doğallıktan yana olmuşumdur. Aynı zamanda da aşırı hareketli biriyimdir ve dans etmeyi çok severim. Kendi düğünümde de hiç oturmayacağımı bildiğim için, gelinlik seçerken rahat hareket edebileceğim abartısız ve romantik bir gelinlik aradım.
İlk denemelerimi İstanbul’da yaptım ancak istediğim gelinliği bulamadım. Daha sonra İzmir Karşıyaka’da hayallerinizi gerçekleştirmek için bekleyen dünya tatlısı insanların olduğu SisterS Wedding’e gittim.
Gerçekten ilk dakika itibariyle ne istediğimi anladılar. Farklı detaylara sahip modeller üzerinden yaptığımız görüşmeler ve denemeler ile hayal ettiğim gelinliği bulduk. Sonrasında gelinlik modelime uygun ayakkabıyı da Aldo'dan satın almayı tercih ettim.
Gelin buketimi de Maria'nın Çiçekleri tasarladı ve tam istediğim gibi yaptı: Renkli ve asil!
Damatlığı ise düğünden 10 gün önce, gömleği ve geri kalan aksesuarları 1 gün önce aldık. Kabul edelim ki; damatlık düğünün en kolay kısmı.
Kırmızı Ruj Olmadan Asla!
Saç ve makyaj seçiminde kararımı belirleyen iki şey vardı: Doğal saç ve kırmızı ruj! Gelin makyajları hep pastel ve pembe tonlarında oluyor. Ancak ben bunu hiç istemiyordum.
Makyaj provasında da ilk söylediğim şey kırmızı ruj sürmek istediğim oldu. Bunu temel aldık. Geri kalan bütün makyajı buna uygun olacak şekilde çok sade ve hafif bıraktık.
Saçımın ise yaz akşamına uygun, doğal ve hafif dağınık olmasını istiyordum. Han Kuaför saç makyaj uzmanları ile tabii ki provamızı yaptık. Prova olmadan düğüne gelinmesi büyük bir risk, herkese tavsiye ediyorum.
Hazırlıklar aile ve yakın arkadaşlarımızla beraber otelde oldu. Düğün partisi bizim için o dakikada başlamıştı, bir yandan müzik dinleyerek dans edip bir yandan da hazırlanarak gerçekten çok eğlendik.
Düğünün en duygusal anı sanırım davetlilerin arasına çıkış anımızdı. Hem çok heyecanlıydık hem de sevdiklerimizi etrafımızda bizim için bu kadar mutlu görmek çok duygusaldı.
Hedef: Kuzey Işıkları!
Henüz balayı yapmadık. Önceliğimiz Londra’daki hayatımıza alışmaktı. Bu yüzden balayını biraz erteledik. Düzenimizi tam kurduktan sonra Kuzey Işıkları’nı görmek için İskandinav ülkelerine bir gezi yapmak istiyoruz.
Düğün.com çiftlerine de önerimiz şu ki: Sakin olsunlar! Evet önemli bir gün, ama ne kadar gerilirseniz işlerin o kadar ters gitme olasılığı artıyor. Biraz esnek olmanın herkes için çok daha faydalı olduğuna inanıyorum. Balayı ile ilgili tavsiyem; normalde gidip görmesi zor veya zaman yaratılamayan yerlere gidilmesi üzerine olacaktır.
