"Fazla kalmayacağız zaten, önce söyleyeceklerimi dinle." dedi ve elimi tuttu...
İlkokul sıralarında tanıştılar
Özūnde ilkokul arkadaşıyız. Ancak seneler sonra bir toplu okul buluşması birbirimizi yakından tanımamıza vesile oldu.
Evlenmeye karar verdiler
Mum ışığında ve manzaralı şık bir restauranttaydık. Yemek siparişini henüz vermiştik ki, Dağhan bir anda yerinden kalkıp elimden tuttu ve terasa çıkardı. Hava soğuktu ve ikimizde tir tir titriyorduk. "İçeri geçelim, üşüyorum" dedim. O, "Fazla kalmayacağız zaten, önce söyleyeceklerimi dinle." dedi ve elimi tuttu. Sarılıp, beni ne kadar çok sevdiğini ve artık bir ömür boyu beraber olmak istediğini söyledi. Cebinden bir kutu çıkarıp gözlerimin içine bakarken parmağıma o müthiş yüzüğü taktı.
Hazırlıklara başladılar
İki hafta sonra Dağhan beni ailemden istemeye geldi. Bir ay sonra nişanımız oldu. Düğünümüzün yazın olmasını istiyorduk ve önümüzde altı - yedi ay gibi bir zaman dilimi vardı. Çok mekan gezdik ancak tek bir yer ikimizin birden hoşuna gitti. Düğünden beş ay öncesinde düğün mekanımızı bulmuştuk. Sonrasında gelinlik bakmaya başladım. Aynı zamanda çalıştığım için gelinliği seçmem bir aya yakın vakit aldı. Düğünden iki ay önce, o sıralar yurt dışında olan kuzenime düğünde hediye edeceğimiz badem şekerlerinin kutusunu sipariş ettim. Şeker kutusu da neymiş deyip geçmemek gerek, hele ki düğününüzün bir konsepti varsa... Sonrasında yine düğün temama uygun davetiye dizayn ettim ve bir matbaa ve ajansla anlaşıp bastırdım. Düğüne iki hafta kala saç - makyaj ve gelinlik provaları ile geçti. Geri sayımda, yani son 3 gün ise kendimi dinlenmeye adadım. Bu arada damat ne mi yaptı? En gerekli olanı anlayış, hoşgörüsünü esirgemedi ve hep destek oldu. Zaten biz bayanlar için de en önemlisi bu değil mi?
Tema çok önemli
Bizim için tema çok önemliydi. Zaten hep aklımda olan ve benim için anlamı olan bir amblem vardı. Dekorda, davetiyede, pastada, ve şeker kutusunda hep onu kullandım.
Gelinlik ve damatlık
Gelinliği düğünden üç ay önce Vakko Elie Saab'tan, damatlığı ise düğüne üç hafta kala Moschino'dan aldık.
Sıcağa karşı önlem şart!
Düğün günü çok sıcak ve rutubetliydi. Düğünlerini yaz aylarında yapacak çiftler, özellikle açık mekanda düğün yapacaklarsa pervane, tente gibi çözüm alternatiflerini öğrensinler. O kadar sıcakta saatlerce dans etmek gerçekten yorucu olabiliyor.
Geleneğin dışına çıkıldı
Bizim zaten maksadımız geleneğin dışına çıkmaktı. Bu sebeple yemeği finger food yaptık.
Düğünün komikleri
Evet, gelin çiçeğini atmada başarısız oldum. Ancak ikinci atışımda sahibini bulabildi. Bir de sonradan düğün videosunu izlerken fark ettik ki düğünde Bugi Bugi dans yapmışız. Bunu tamamen unutmuştum ve gerçekten biraz komik olmuş.
Düğün dansı
Dansımızı Christian Castro'nun Volver a Amar şarkısı eşliğinde yaptık. Parçaya karar vermemiz hem kolay hem de zor oldu. Kolay oldu çünkü dans hocamız Hande Kayacık’tan aldığımız CD'deki favori şarkılardan biriydi. Bu şarkıyı dinler dinlemez beğendik ve anında seçtik. Zor oldu; çünkü Hande'den o CD'yi alana kadar belki onlarca, yüzlerce şarkı dinledik...
Dans krizi
Benim (Dağhan) şahsen ilk başta çok gözüm korktu. Nazem'in dans etmişliği varmış, dersler almış, dans grubundaymış gösteri yapmış falan. Benim ise dans ile hiç alakam yoktu. O yüzden bayağı zorlanırım diye düşünmüştüm. Ancak Hande Kayacık’ın da verdiği basit taktiklerle ve direktiflerle tahmin ettiğimden hızlı bir şekilde hareketleri öğrendim. Hatta bu kadar kolay öğrenmem Nazem’i de biraz sinir etti. İşin komik tarafı da buydu.
Keyif almaya bakın
Düğünden önce rahat olun sözleri size boş gelir. Zaten olmayın da! O heyecanı yaşamaya, keyif almaya bakın. Bir gerçek var ki, düğün bittiğinde aklınızda bir kaç kareden başka bir şey kalmıyor, ta ki o videoyu seyredinceye dek.