Metin Bey le telefonda görüşüp bize zaman ayırabileceğini duyduğumuzda gerçekten çok sevinmiştik. Sonunda anlaştığımız gün geldi ve Metin Bey bizi çok sıcak karşıladı. Bu sıcak karşılama bizi hem mutlu etti, hem de çok samimi bir görüşmenin kapısını açtı.
Söyleşiye geçmeden önce şu notu düşmek isterim; Eda Hanım maalesef evde yoktu, bizi Metin Bey ağırladı. Konuşma koyulaştıkça, Metin Bey’in ne kadar mütevazi, samimi ve dürüst biri olduğunu daha iyi anladık. Yaşadıklarını ve düşüncelerini, tüm şeffaflığı ve içtenliğiyle bizlerle paylaştı. Eminiz ki; Eda Hanım da orada olsaydı, o da aynı içtenlik ve alçakgönüllülükle yanıtlardı sorularımızı.
Sanırım uzun yıllar beraber yaşayabilmenin sırrını, bu ziyaretimizde bulduk: İçtenlik, şeffaflık ve tartışıp doğruyu bulabilme gücü! Yazıyı okuduğunuzda siz de hak vereceksiniz.
Düğün.com: Kaç senedir evlisiniz?
Metin Özülkü:1988’de evlendik. Ondan önce de bir üç buçuk, dört sene kadar flört dönemimiz vardı üniversitede. Yani demek ki 18, 19 yaşlarında tanışmışız. O zamandan beri beraberiz.
Düğün.com: Peki, bu flört döneminden evliliğe geçişe nasıl karar verdiniz?
Metin Özülkü: Çıkmaya başladıktan yaklaşık üç hafta sonra falan, okulun karşısında öğrencilerin gittiği kafeteryalara gitmeye başladık. Orada çay içip elele tutuşurken, hiç evlilik fikri olmadan, hayaller kurmaya başladık. Evimiz şöyle olmalı, eşyamız böyle olmalı diye konuşurken, bir baktık ki bu hayallerin içinde biz çoktan evlenmeye karar vermişiz. Bunu birkaç ay sonra anladık. Yani gönüller kafadan sarmış birbirini.
Düğün.com: Harika! Peki, evlenmeye karar verdiniz, tarihi nasıl belirlediniz, bu yaz evlenelim mi dediniz?
Metin Özülkü: Hayır, bu evlilik planlarını yapmaya başladığımızda daha bir aydır çıkıyorduk. Tabi önümüzde bir okul durumu vardı. Daha üniversitenin başıydı. Dört senelik bir eğitimimiz vardı. E tabi, ben daha ciddi olarak işimi kurmamıştım. Geceleri çalışıp para kazanıyordum. Yani bu bestecilik olayları falan hep çocukluktan beri aklımda vardı ama ideal olarak nasıl bir ev geçindireceğim net değildi. O yüzden de şu zaman evlenelim diye bir karar veremedik bir türlü. Ama okul bittikten sonra evlenmeyi istiyorduk ve Eda’nın ailesi benim ailemi görmeye geldiler. Onların da gönlünü almak için büyüklerimizin istediği kuralları, yolları uyguladık.
Düğün.com: Türk örf ve adetlerine uygun olarak hareket ettiniz yani?
Metin Özülkü: Sonuç hiçbir şekilde değişmezdi herhalde ama herkesin gönlü oldu, onlar da bizi tanıdılar, içleri rahat etti. Arkasından bir iki ay sonra bizimkiler istemeye gitti, formalite olarak yani.
Düğün.com: Peki düğün hazırlığını siz mi yaptınız, yoksa beraber mi yaptınız? Düğün nerede oldu bu arada, İstanbul’da mı?
Metin Özülkü:İstanbul’da Yeniköy’de, Canlı Balık diye bir restoran var. Ben o zaman orada müzik yapıyordum, taverna tarzı bir yerdi. Bir pazar günü gündüz orada evlendik.
"Eda’nın ailesi benimle evlenmesini istemiyordu."
Düğün.com: Peki bu süreçte herhangi bir problem yaşadınız mı? Siz aileyi tanımıyorsunuz, Eda Hanım da sizin ailenizi çok fazla tanımıyor. Evliliğe kadar olan bu süreçte, aileler arasında nasıl sempati yarattınız, ya da problemler çıktı mı?
Metin Özülkü: Problem sadece başta bizim flört ettiğimiz dönemde çıktı. Eda’nın ailesi benimle evlenmesini istemiyordu. Çünkü hakikaten de işim belli değil, okuyorum falan ve tamamen müzikle ilgileniyorum. Düşünsenize, bundan 25 sene önce. O zamanlar müzik daha da geçersiz bir iş. Şimdi telif hakları, vesaire, ayağı daha yere basan bir iş oldu. Ben de hak veriyorum şimdi düşününce. O yüzden o dönemde çok karşı çıktılar ama kızı verdikten sonra hiçbir problem çıkmadı. Ailelerin kültür yapısı, (Onlar Antakyalı biz Adanalıyız, birbirine çok yakın.) sosyal düzeyleri o kadar yakın ki birbirine, hiç enteresan bir olay olmadı. Söz kestikten bir buçuk ay sonra nişan yaptık, 2 ay sonra da evlendik.
Düğün.com: Eminim siz de her aile gibi problemler yaşamışsınızdır bu 22 senelik süreçte. Bu sorunları aşarken nasıl bir yol, nasıl bir taktik izlediniz?
Metin Özülkü: Birbirimizi çok eğittik. Mesela benim ilk başlarda daha yoğun bir kıskançlık durumum vardı. Bu konularda epey problem yaşayıp tartıştık ama kin asla olmadı. Herhangi bir tartışmanın ardından iki gün küs kaldığımız olmadı. En fazla üç dört saatlik bir küslük oluyordu. Sonra iki taraftan biri muhakkak yanaşıyordu ve hemen olay halloluyordu. Bir problem yaşadığımızda, konunun etrafında dolanıp uzatmak yerine direk sorun neyse onun üzerinde tartışıyorduk ve hallettiğimiz bir soruna bir daha geri dönmüyorduk. Sorunlarımızı konuşarak ve birbirimizi eğiterek çözdük.
"Bir problem yaşadığımızda, konunun etrafında dolanıp uzatmak yerine direk sorun neyse onun üzerine tartışıyorduk ve hallettiğimiz bir soruna bir daha geri dönmüyorduk. Sorunlarımızı konuşarak ve birbirimizi eğiterek çözdük."
Düğün.com:Zamanla güven oluştu yani...
Metin Özülkü: Tabi, insan bir konuyu konuşup hallediyorsa, el sıkışıp anlaştık diyorsa, bir sene üç sene sonra tekrar o konu yüzünden tartışmak vakit kaybı. Yazık günah yani.
Düğün.com: Peki, baktığınız zaman ilişkide kim daha vericidir? Siz mi, Eda Hanım mı?
Metin Özülkü: Ona sorarsanız o daha verici olduğunu söyler, bana sorarsanız da, ben daha verici olduğumu söylerim. Bu da çok doğal. Ben evliliğimin, yuvamın, çocuklarımın, kısacası ailemin iyi olabilmesi için elimden gelenin son noktasına kadar yaptığımı düşünüyorum. Eda da aynı şekilde düşünüyor.
Düğün.com: Bu, sonuçta ilişkide yakaladığınız bir denge. Bunu kurmak gerçekten zaman alıcı ve karşınızdakini de iyi tanımanız gerekiyor...
Metin Özülkü: Evet, zaman alıcı. Biraz şansa da ihtiyaç duyuluyor ilk törpülenme dönemlerini aşarken. Etraftaki dış etkenler bazen insanı öyle bir bozuyor ki... Bizim oralarda şansımız yaver gitti, dış etkenler bizi çok bozmadı. O dönemi aştıktan sonra zaten su yatağını buluyor.
“İkimiz de evlilik müessesine iyi bakan ailelerden geliyoruz.”
Düğün.com: Bir sonraki soru sizin sektörünüzle alakalı. Biliyoruz ki sanatçı evlilikleri genelde çok uzun sürmüyor. Peki, ikiniz de sanatçı olmanıza rağmen bu ilişki nasıl devam ediyor?
Metin Özülkü: Devam ediyor çünkü; ikimiz de evlilik müessesine iyi bakan ailelerden geliyoruz, bu bir, ikincisi ise çocuk yaşımda profesyonel sanat hayatıma başlamış olsam da hiçbir zaman büyük bir şöhret olma peşinde olmadım. Hep iyi bir besteci olmalıyım diye düşündüm. Eda ve Metin Özülkü ismini evlilikten sonra beraber bir yerlere getirdik. Belki çok daha ileri götürebilirdik ama ekmeğimizi çıkartabileceğimiz bir popülerlik bize yetti. Daha fazlasını istemedik.
Düğün.com: Ayaklarınız hep yere basmış, uçarı olmamışsınız yani?
Metin Özülkü: Evet, bu da otokontrolü sağlıyor. Şimdi insanlar evliliklerini bile şöhretlerine bir şey katmak için yapıyorlar. Beşinci, yedinci evliliklerini yapıyorlar. Evliliği, amaçlarına ulaşınca bırakılabilecek bir ilişki olarak görüyorlar. Bizim evlilikten beklentimiz o değil.
Düğün.com: Kesinlikle öyle. Bakıyoruz mankenler, bir ay önce tanışmış, bir ay sonra evlenmeye karar vermiş.
Metin Özülkü: Evlenirse yeniden gündem olacakları için onlara çok cazip geliyor tabi.
“Çok şükür ki, ekonomik sorunlarımızı halledemedik henüz. Bu da bizi hayata bağlıyor ve evliliğimizin daha güzel gitmesini sağlıyor bence. Bazen her şeyi halletmek, hiçbir şeyi halletmemek demektir.”
Düğün.com: Tekrar başlasanız, evliliğinizde farklı yapmak istediğiniz bir şey olur mu? Şurada dengeleri çok iyi kuramadım baştan o yüzden bazı zorluklar çektik, veya ekonomik olarak daha güçlü olsaydık şöyle olurdu gibi?
Metin Özülkü: Yo, hayır. Ekonomik durumumuzdan ikimiz de çok mutluyuz. İkimiz de memur ailelerin çocuklarıyız. Çok şükür ki, ekonomik sorunlarımızı halledemedik henüz. Bu da bizi hayata bağlıyor ve evliliğimizin daha güzel gitmesini sağlıyor bence. Bazen her şeyi halletmek, hiçbir şeyi halletmemek demektir. Yoğun ve düzenli çalışmanın sonucu olarak, adım adım ilerliyoruz. 10 yaşımdan beri 5 senelik kalkınma planları yaparım kafamda ve Allah’a şükür, bugüne kadar her şey planladığım gibi ilerledi. Ben de kendime dikkat ederek ve düzenli çalışarak bunun olmasını sağladım.
Düğün.com: Müsaade ederseniz birkaç tane de çoklu sorumuz olacak:
Diyelim ki, Eda Hanım eve arkadaşlarını çağıracak, sizin de işiniz yok. Sizden bir iki parça pasta, börek yapmanızı istedi, ne yapardınız?
a) Bu ne cüret!
b) Elbette hayatım.
c) Elim sakat.
d) Neden pastaneden alamıyorum?
e) Anneme yaptırtırım, farketmez.
Metin Özülkü:Yapabilsem yapardım fakat yapamıyorum. Param varsa pastaneden alırım.
Düğün.com:Çok yorgunsunuz, eve geldiniz ve Eda Hanım canının çilek çektiğini söylüyor.
a) Bu ne cüret!
b) Öperim, geçer.
c) Telefon eder getirtirim.
d) Gider balık pazarından alırım.
e) Hormonlu yiyeceklerin zararlarından bahsetmeye başlarım.
Metin Özülkü:Çok yorgunsam alamam ama yorgun değilsem koşarak giderim.
Düğün.com:Eda Hanım kilo alsa, yüzüne söyler miydiniz?
Metin Özülkü:Söylerdim, söylüyorum da. Allah’tan kendine çok iyi bakan bir kadın da pek olmuyor böyle şeyler.
Düğün.com:Bu sorulardan çıkardığınız sonuç; siz ................ bir eşsiniz.
Metin Özülkü:Bunu tabi Eda’nın söylemesi lazım. Kendime göre, kendi doğrularını yaşayan bir adamım. Bu evlilikte de, işte de, her konuda böyle. Ama katlanılabilen bir eşim sanırım
Düğün.com:Evlilik sürecince istemediğiniz şeyler olmuştur. Kötü huylar veya onaylamadığınız şeyler… Bunları değiştirmeye çalıştınız mı?
Metin Özülkü:Karşılıklı olarak çok oldu. Ne kadar aile yapılarımız çok yakın olsa da, birbirimize değişik gelen çok yönlerimiz oldu. Ve dedim ya, bunları evliliğin ilk 4 – 5 senesindeki eğitim sürecimizde hallettik. Ama kendi kendime düşündüğümde, Eda gibi ideal bir eş bulduğum için çok şükrediyorum.
Düğün.com:Evlenmeye karar vermiş çiftler, düğün yapıncaya kadar bir çok şeyi problem eder. Ailesi nasıl, düğün nasıl olacak, ters gidecek şeyler olacak mı gibi. Sizce bunlar gerçekten problem mi, yoksa boşverin eğlenin, bu süreci daha iyi geçirin mi dersiniz?
Metin Özülkü:Kesinlikle! Bunlar geçici problemler. Toplumun geneline baktığımızda, ekonomik sorun öngörülebilir çünkü işler daha yeni kurulmaktadır o yaşlarda. Ama bunları dert etmek, aman şuyum eksik oldu, düğünüm kötü olacak demek yerine, bu zamanı daha güzel değerlendirmeli.
Düğün.com:Mükemmel düğün sizce nasıl, nerde olmalı?
Metin Özülkü:Benim aklımdan, içimden hep kır düğünü geçiyor. Kendi evliliğimde olmadı, çocuklarımın sünnetini bir kır düğünü şeklinde yapmayı planlıyorum.
Düğün.com:Evlenmeye karar vermiş çiftlere ne gibi öneriler verebilirsiniz?
Metin Özülkü:İnsanların birbirine olan uyumunda, aşk çok sonra geliyor. Kör aşka kapılıp bu insanla evlenmeliyim diye düşünülmemeli. O insanla aşk yaşanmalı. Evlilik ve eş seçimi çok başka bir şey. Eş seçerken duygulardan daha farklı etkenler de göz önünde bulundurulmalı.
Düğün.com:Çocuk sizin evliliğinizi nasıl etkiledi?
Metin Özülkü:Ben 40 yaşında baba oldum. Değişik bir şey oldu ama çok mutluyum çünkü şimdi yeniden başa döndüm, gençleştim. Yirmi, yirmibeş yaşlarımın heyecanına geri döndüm.
Düğün.com:Tekrar o günlere dönseniz, Eda Hanım’la yine evlenir misiniz?
Metin Özülkü:Kesinlikle!
Düğün.com:Düğün.com ekibi olarak, bu içten sohbetiniz için çok teşekkür ediyoruz.
Metin Özülkü:Ben teşekkür ederim.