Mutlaka düğünden en az 6 ay önce araştırmaya başlayıp kimlerle çalışmak istediğinize karar verin. Çünkü geç kalırsanız istediğiniz organizasyon şirketi, fotoğrafçı vs. sizin düğün gününüzde dolu olabilir. Artık herkesin elinin altında internet ve sosyal medya var. Düğün.com bu konuda çok yardımcı!
Nasıl tanıştığınızdan başlayalım!
Ben 1 Haziran 1987 yılında Magosa’da doğdum. Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık bölümü mezunuyum. Eşim ise 27 Eylül 1986 doğumlu ve Güzelyurtlu. Doğu Akdeniz üniversitesi Radyo TV Sinema bölümü mezunu... İkimiz de Kıbrıs’ta yaşıyoruz.
İlişkimiz 2007 yılının sonunda başladı. Bizim tanışmamız biraz farklı olmuştu. Hiç ortak arkadaşımız yoktu. Ben Salih’i Salamis yolunda arabayla gezerken görmüştüm. Salih tam o günlerde beni sosyal medyadan bulup, arkadaşlık göndermişti ama isteklerini tanımadığım için geri çevirmiştim. Salih 2-3 kez istek yollayınca en son dayanamayıp kabul ettim ve internetle başlayan tanışma evlilikle son buldu.
Evlenme teklifi nasıl geldi?
Evlilik teklifi 14 Şubat 2013 tarihinde deniz kenarında yüzükle yapılmıştı. Normalde Salih’i çok iyi tanıdığım için atacağı bütün adımları önceden kestirmeme rağmen o gün evlilik teklifini hiç beklemiyordum.
Düğün planlama süreci nasıl ilerledi, hazırlıklar ne kadar sürdü?
Düğün hazırlıklarımıza 12 ay öncesinden başladık. Çok keyifli bir süreçti. Ben çoğu gelin adayının aksine hiç stresli bir gelin olmadım. Hazırlık sürecinin en başından itibaren hep kararlı, ne istediğini ve ne istemediğini çok iyi bilen, telaşla değil keyifle planlama yapan bir gelindim ben.
Salih ile hemen hemen her konuda fikrimiz aynı olduğundan, tüm seçimleri bütün damat adayları gibi bana bırakmıştı. Aylar öncesinden kafamda hangi dekorasyon şirketi, hangi fotoğrafçı ile çalışacağımı biliyordum.
Tabi bunların arasında yeni bir yuva kurmanın heyecanı, evin eksikleri ve düğünün davetiye, pasta, nikâh şekeri, davetli listesi, organizasyon gibi diğer eksiklerini tamamlamaya çalışıyorduk. Çok zevkli bir süreç olmasına rağmen zaman zaman küçük aksilikler olabiliyor. Bunlar çok normal ve çok şanslıydık çünkü bu dönemde bize büyük destek veren ailelerimiz de arkamızdaydı.
Organizasyonda hangi detaylar öne çıktı? Düğününüzün teması neydi?
Düğünümü Bonsai Çiçekçiliğin direktörü Levent Bey’in ellerine teslim ettim. Kıbrıs’ın en iyilerinden bence... Tabi hep iletişim içerisindeydik, bütün fikirlemizi birleştirerek çok güzel bir dekor yarattık.
Düğün konsepti için oldum olası soft tonları seven bir insan değildim, dolayısıyla bu sene çok trend olan vintage tarzı bir düğün hiç düşünmedim mesela. Düğünüm capcanlı, enerji veren renklerde ama abartıdan uzak bir düğün olmalıydı. Ana renk fuşyanın dinamikliğiyle beyazın saflığını buluşturup konseptimi oluşturmaya karar verdim.
Ne istediğimi biliyordum. Öyle her tarafı şamdanlarla, çiçeklerle boğmak aklımın ucundan bile geçmedi. Zaten sevmiyorum ben öyle kalabalık şeyleri. Her şeyin birbiriyle uyumlu olmasını istiyordum. Canlı çiçeklerden yapılmış kemer şeklinde takımız ve nikâh masamız benim için fazlasıyla yeterliydi. Levent Bey ise düğün yerimizi pembe ve beyazın ağırlıkta olduğu çiçek-gül aranjmanlarıyla harika bir şekle sokmuştu. Levent ağabey işinin ehli. Hayalimdeki dekoru tam anlamıyla yapmıştı. El buketim ise hayalimdekinden çok daha harikaydı. Nedimelerin ellerinde ise romantik bir çiçek olan cipso demetleri vardı.
Bunların dışında düğünün girişinde ‘’If you use instagram please tag gamzesalihwedding’’ yazılı pano çok dikkat çekti ve konuklarımızın çektiği fotoğraflarımızı bir yerde toplamamız için süper bir fikirdi.
Girişteki oturma düzeninin yer aldığı çerçeve, instagram tagı, masa numaraları ve düğün hatıra fotoğrafı çektirme bölümümüz ve şeker büfesini hazırlayarak konseptimi tamamlamıştım.
Fotoğraf çekiminde kullanılmak için düğün konseptine uygun olarak yaptırılan el çiçeklerinin yanında bizi hatırlamaları için nedimelere yine İstanbul’dan yaptırdığım üzerlerinde bizi temsil eden çizimimizin bulunduğu aynalar ve magnetler verildi. Kendim için ise ayna ve magnetlerin üzerinde kullanılan çizimi tef üzerine yaptırıp düğünümde göbek atarken kullanıp, salonumun en güzel köşesine koymak için ayırdım.
Düğün fotoğraflarınızı kim çekti? Çekim gününü biraz anlatır mısınız?
Şüphesiz en önemlisi o gün her anımızı ölümsüzleştirecek olan fotoğrafçı seçimiydi. Fotoğrafçı olarak Burcu Üstüner ve eşi Koray Bey 1 sene öncesinden bizim düğün tarihimizde dolu olduklarından dolayı; onlarla sadece gece düğün töreninde çalıştık.
Düğün belgesel fotoğrafçılığı (kuaför ve düğün öncesi dış çekim) ve düğünden sonra yapılacak dış çekim içinse araştırmaya başladım. Net renklerde doğal çekilmiş fotoğraflara bayılıyorum. Birde düğün sonrası yüksek çözünürlüklü olarak fotoğraflarımı dijital ortamda almak istiyordum. Türkiye’den beğendiğim birkaç fotoğrafçı ile iletişime geçtim. Hangi fotoğrafçının fotoğraflarına baksam aklım Hande Karayaka’nın fotoğraflarında kaldı. İyi ki Hande Karayaka’yla çalıştık ve sonuç mükemmeldi.
Gelinliğinizi nereden aldınız? Aklınızdaki gelinliğe sahip olabildiniz mi?
Her gelinliğin bir hikâyesi vardır. Ben gelinlik seçimini en sona bırakmıştım. Kafanızda kesin bir şey olunca kolay oluyor zaten. Benimkinin hikâyesi ise İstanbul’da girdiğim 3. mağazada hayalimdeki gelinlik modelini bulup dantel ve işlenecek pulları seçerek 3 günde gelinliğin dikiminin tamamlanmasıydı. Sabah ve aksam üzeri olmak üzere günde 2 kez provaya gidip 5 provada gelinliğim dikildi. Tam bir maceraydı. Son yıllarda öne çıkan dantelin zarafetini, ışıldayan pulları ve incileri ekleyerek A kesim tam istediğim gibi bir gelinlik diktirmiştim. Çok keyifli 3 günde gelinliğimi teslim aldım.
Gelin saçı ve makyajınızı nerede yaptırdınız? Öncesinde prova yaptınız mı?
Gelin saçımı kendimi bildim bileli, 10 seneyi aşkındır gittiğim Yücel Kuaför yapmıştı. Daha önce tabii ki provaya gitmiştim net ve basit bir model topuz seçmiştim. Makyözüm Safiye Hanımla provamızı 2 hafta önceden yapıp sade, pastel tonlarında bir makyaja karar vermiştik. Düğün günü makyözüm ve fotoğrafçımla kuaförde buluştuk. Tamam, itiraf ediyorum ki hazırlık aşamasında strese girebiliyorsunuz ama yanınızda en sevdikleriniz olduğu sürece hem stresiniz azalıp yerini heyecana bırakıyor hem de kuafördeki hazırlık çok eğlenceli bir hal alıyordu. Ben şanslıydım çünkü hazırlık aşamasında yanımda annem, en yakın arkadaşım, kuzenim ve yüzünden gülücük eksik olmayan fotografçım etrafımda dört dönüyordu.
Davetiye ve nikâh şekeri gibi tasarım ürünlerinde tercihiniz neydi?
Davetiyenin tasarımını İstanbul’daki bir reklam firması olan Dijital Tezgâh ile beraber yaptık. Kaç gramlık kartona basılıp, yazı karakterinden, kurdelasından tutunda mühür rengine kadar düşünülmüş bir davetiyeydi. 1 ayda tasarımını bitirip davetiyelerimi teslim aldım.
Tüm konuklarımıza geleneği bozmayıp olmazsa olmaz pastiş ikramımızın yanında, üzerlerinde “Save the date 12.06.2015 then eat me” yazılı kurabiyeler verildi ve çok beğenildi.
Annemle benim yaptığım içlerinde lavanta olan, konseptime uygun gül ve denizyıldızlı magnetleri ise yemek tabaklarının yanına tüm konuklarımıza bizi hatırlamaları için koyduk. Ayrıca nikâh şekeri için İstanbul’dan kendi isimlerimizin yazılı olduğu özel şekerler yaptırıp kavanozlarda tüm konuklarımıza ikram ettik.
Yeme, içme ve eğlenceye düşkün bir aile yapısına sahip olduğumuzdan dolayı düğün yemeğimiz sonrasında konuklarımızın için ‘’love is sweet’’ konsepti altında annemin yaptığı macunlar ve ikramlıklarla tadımlık seker büfesi oluşturduk. Şeker büfesinde annemin konuklara özel hazırladığı ceviz macunları ve düğün konseptine uygun cupcake’lerimizin lezzeti geceye damgasını vuran tatlar arasındaydı.
Dans kursuna gittiğiniz mi? İlk dans parçanız hangisiydi?
Evet, ilk dansımız için ve gecenin ilerleyen saatlerinde arkadaşlarımızla yapacağımız toplu dans için ders aldık. İlk dans parçamız Karla Bonoff – All My Life’dı. Sonrasında düğünde gecenin ilerleyen saatlerinde süper bir dans şovu yaptık. Salih ve ben daha önce hiç dans etmememize rağmen 6-7 şarkıdan oluşan dansımızın atından başarıyla kalktık, dansın son 2 şarkısında arkadaş grubumuzun bize katılmasıyla coşkumuz daha da arttı. Dansta oynayacak arkadaşlarımızın dışında kimsenin haberi yoktu ve herkese sürpriz olmuştu.
Düğününüzün en güzel anı neydi?
Nikaha giriş anı çok güzeldi. Fonda nikaha giriş müziği David Garrett- Beethoven Scherzo eşliğinde nedimelerin tek tek yürüyüp nikah tagının yanında yer almaları, daha sonra erkeklerin tagın diğer tarafında yer alması. Bizim nikah anımız, evetlerin söylenmesi, altın perdenin patlaması mükemmeldi.
Düğün günü başınıza gelen komik bir olay oldu mu?
Evet, duvağım çok uzundu. Nikâha giriş sırasında duvak havuza girmişti. Ama arkamdan yardım edip hemen duvağı çıkardılar. Bir de ilk dansta dans ederken benim dönüş yapacağım yerlerde duvağa dolandım ama öyle bir dolandım ki mumya gibi sarılmıştım. Şarkıda 4-5 dönüş vardı döndük sonra sarılıyordum şarkı bittiğinde duvak yoktu gelinliğin üzerinde sarılı bir şekilde kaldım ve çok güldüm. Uzun duvak isteyenler bir daha düşünsün derim.
Düğün.com Çiftlerine neler tavsiye edersiniz?
Biz erken araştırmaya başlayıp rezervasyon yaptırdığımız için her alanda istediğimiz kişilerle çalıştık. Yine düğün yapacak olsam yine aynı kişilerle çalışırım. Mutlaka düğünden en az 6 ay önce araştırmaya başlayıp kimlerle çalışmak istediklerine karar vermeliler. Çünkü geç kalırsanız istediğiniz organizasyon şirketi, fotoğrafçı vs. sizin düğün gününüzde dolu olabiliyor. Artık herkesin elinin altında internet ve sosyal medya var. Düğün.com bu konuda çok yardımcı. Araştırmak istediğiniz kategoriyi yazdığınızda firmaları görsel olarak araştırabiliyorsunuz zaten. Gerek düğün mekanı gerek dekorasyon, gerekse fotoğrafçı seçimi için size fikirler veriyor, yol gösteriyor. Kendi zevkinize uygun olanları seçip diğerlerini elediğinizde bayağı yol kat etmiş oluyorsunuz. Geriye beğendikleri firmalarla yüz yüze görüşüp rezervasyon yapmaları kalıyor. Stres yapmasınlar ve düğünün hazırlık aşamasının keyfini çıkarsınlar.