Nikahtan sonra Can bana gitarıyla eşlik etti ve gözlerim dolu dolu, gözlerinin taa içine bakarak şarkımızı söyledim...
Sevgili Esin ve Can nasıl tanıştınız?
Esin: Marmara Üniversitesi’nde yüksek lisans yapıyorum, iyi ki de yapıyorum... Hayatıma önce Ekin ve Ömer girdi, sayelerinde de Can! Yani bizi arkadaşlarımız tanıştırdı.
Evlenme teklifi nasıl geldi? Kıskanacak mı okuyanlar?
Evet! İşte o kısım gerçekten kıskandırıcı türden çünkü işin içinde Bozcaada var. Birinci yıldönümümüzde arkadaşlarımızla adaya gitmiştik. Akşam hep birlikte yemeğe gittik ve ben karşımda süper organize olmuş bir takım olduğundan habersizdim. O gün muhteşem bir dolunay vardı ve yemekten sonra kumsala gittik.
Gruptaki herkes müzisyendi ve elbette gitarlar, ukuleler çıktı meydana. Şarkılar harika, ay ışığı harika, ada şarabı harika... Bir süre sonra sevgilim beni denizin kenarına çağırdı, sarıldı. Sonra arkadan Yavuz Çetin çalmaya başladı, bizim şarkımız. Ben ne oluyor demeye kalmadan her taraf kıpkırmızı oldu!
Karşımda yüzükle diz çöken sevgilim! Asla beklemediğim bir zamandı, gözlerime inanamadım... Kızların gözü dolar kibarca ağlarlar, ben baya baya ağlıyorum. Sanırsınız bir şey oldu bana! Bir süre sonra cevap vermediğimi fark edip “Evet!” dedim. Konfetiler patladı, şampanya çıktı… Rüyada gibiydim, tarif edilemez bir şey gerçekten...
Düğün mekanına nasıl karar verdiniz? Kararsızlık yaşadınız mı?
Elbette ilk iş olarak hemen mekan aramaya koyulduk. Bahar mevsiminin sağı solu belli olmaz diye, kır düğünü fazla riskli dedik ve bahçeli mekanları elemiş olduk. Bize otel düğünü yapmak mantıklı geldi. Çünkü hazırlık aşamasında her şey kolaylaşıyor ve tüm enerjinizi düğüne saklamış oluyorsunuz.
Birçok otel gezdik ama hem salonunun güzelliği, şık ve ferah oluşu hem de satış ekibinin profesyonelliği, ilgi ve alakası ile Crowne Plaza Istanbul Asia bir hayli öne geçti.
Düğün planlarken gerçekten düğünün kolay bir şey olduğunu sanıyorsunuz ama bilmediğimiz o kadar çok şey oluyor ki...
İlk çıkıştan tutun da nikah esnasında damadın hangi tarafında duracağımıza kadar birçok bilinmezle karşı karşıya kalıyoruz. Bu noktada Crowne Plaza ekibi bizlere karşı her şekilde yapıcı ve güler yüzlü idi.
Mekanı ve firmaları seçerken ilk görüşmede aldığınız enerjiye bakın. Size güven veriyorsa tamamdır. Bizim çalıştığımız tüm firmalar ve Crowne Plaza İstanbul Asia Hotel gerçekten hiçbir konuda bizi hayal kırıklığına uğratmadı. Konuklarımız, yemeklerin lezzetini, profesyonel servis ekibini anlata anlata bitiremedi.
Bir organizasyon firmasıyla çalıştınız mı? Hangi detaylar öne çıktı?
Organizasyon firmamız bizim için hayatı kolaylaştırdı resmen! Oranj Organizasyon’dan Vildan Özgür ile çalıştık ve her şey çok güzeldi. Kır düğünü olsa yapılabilecek onlarca tema geliyor aklıma; fakat söz konusu salon düğünü olunca kısıtlı aslında biraz… Bu da dezavantajlarından biri tabii… Çiçeklerim beyaz ve somon rengiydi, pastel tonları severim. Bu renkleri gold şamdanlarla süsledik.
Düğün fotoğraflarınızı kim çekti? Çekim gününü biraz anlatır mısınız?
M&G Fotoğrafçılık ile çalıştık, Crowne Plaza’nın anlaşmalı olduğu bir firma. Her şey yolundaydı, hiçbir aksilik yaşanmadı. Sabah saat 10.00’dan gece 24.00’e kadar hep bizimle oldular minnettarız!
Dış çekim planlamadık, bence hem damadı ama özellikle de gelini fazlasıyla yoran bir şey aynı gün dış çekim yapmak… Albüm çekimimizi otel içinde yaptık, dış çekimimizi Haziran ayı için planladık. Hem düğün stresi bitmiş oldu hem de çekimlerde gelinliği hunharca kullanabileceğim!
Gelinlik ve damatlığı nereden aldınız?
Gelinliğimi Pronovias’tan aldım. Düğünden yaklaşık 4 ay önce hallettim, inanın bana en önemli ve en zor karar verilen madde! Bu iş bittikten sonra öyle bir hafifliyorsunuz ki...
İnanması güç ama damatlık almak bizi gelinlikten çok daha fazla uğraştırdı! Can hazır almak istedi, dikimle uğraşmak istemedi ama açık renk olsun istediğimiz için bahar kreasyonlarını bekledik. En sonunda düğünden 10 gün önce bulduk ve Sarar’dan aldık.
Davetiye ve nikah şekeri gibi tasarım ürünlerinde tercihiniz neydi?
Davetiyemi ve nikah şekerimi tasarımcı arkadaşım, 20 yıllık dostum, kardeşim, her şeyim Zeynep Gürsel Öztürk kendi elleriyle yaptı.
-
Düğünün unutulanı!
Evet! Siz siz olun düğünden 2 gün önce nikah memurunuzu aramayı unutmayın... Biz unuttuk! Gelecek mi, bir aksilik var mı? Hiçbir şey bilmemek gerçekten çok korkunçtu. -
En güzel anı!
Salona girmeden önce o heyecanlı bekleyiş! Sonra birden kapılar açılıyor ve herkesin gözü sizde! Yok böyle bir heyecan! En güzel andı gerçekten… -
En duygusalı!
Esin: Nikahtan sonra karı koca ilk şarkı söylediğimiz an! Bana gitarıyla eşlik etti Can, ve gözlerim dolu dolu, gözlerinin taa içine bakarak söyledim şarkımızı...
Balayında neredeydiniz?
Balayı onca koşuşturmadan sonra yatıp dinlenme tatili olmalı dedik. Her şey dahil bir otele gitmek istedik ve Kıbrıs’a gittik. İyi ki de öyle yapmışız. Çok güzel, huzurlu bir tatil oldu.
Son olarak Düğün.com çiftlerine neler tavsiye edersiniz?
Esin: Düğün işi gerçekten de çok stresli bir iş, apayrı iki aileyi birleştiriyorsunuz düşünsenize! Bu noktada gelinler, bütün iş bize düşüyor bunu kabul edelim. Biz sakin ve yapıcı olunca her şey o kadar çabuk halloluyor ki... Bırakın herkes fikrini söylesin, siz hepsini dinleyin sonra kendi bildiğinizi yapın. Herkes kabul etmek zorunda kalıyor inanın bana! Düğün boyunca sadece eğlendim, elbette aksilikler oldu ama hiçbirini önemsemedim. Şöyle düşünün; bu organizasyon sadece sizin için düzenleniyor ve bir daha adınıza bu kadar büyük bir organizasyon yapılmayacak! Ya eğleneceksiniz ya eğleneceksiniz başka seçenek yok!
